İstanbul'un Irgatları, Osmanlı İmparatorluğu'nun günbatımında, farklı milliyetçilikler arasındaki rekabetçi çatışmalara teslim olmayan alternatif bir ufuk ihtimalini, İstanbul'un ilk sosyalist örgütlenmesi sayılabilecek bir kümenin faaliyetleri aracılığıyla okuyucuya sunuyor. 2. Meşrutiyet İstanbul'unda özgün bir işçi sınıfı örgütlenmesi çabası yürüten, ağırlığını Rumların oluşturduğu Türkiye Sosyalist Merkezi ve asıl olarak da Haziran 1910'da yayımlamaya başladığı onbeş günlük gazetesi O Ergatis (Irgat) bu çalışmanın odağında yer alıyor.
Faaliyette bulunduğu kısa dönemde İstanbul'da yabana atılamayacak bir işçi faaliyeti yürüten bu sosyalist küme, İmparatorluk başkentinde yeni bir grev dalgasının ortaya çıkışında önemli rol oynayarak, gerek Türkiye gerekse de Yunanistan'da izleyen yıllarda etkin olacak bir işçi aktivistleri kuşağı yaratmayı başarmıştır.
İstanbul'un ilk 1 Mayıs kutlamasından, enternasyonal konferanslara, Osmanlı meclisindeki sosyalizm tartışmalarından tabandan işçi örgütlenmeleri inşası çabalarına, okur buluşmalarından grevlere, Bomonti'nin çocuk işçilerinden ilk sosyalist kadın örgütlenmesine, sosyal demokrasiden anarko sendikalizme, Bulgar sosyalistlerinden IWW militanlarına, İstanbul'dan, Selanik'e, Sofya'ya, Atina'ya, Berlin'e ve hatta Chicago'ya,
Türkiye Sosyalist Merkezi geniş bir zemine yayılacak bir tecrübeye basılan ilk adımı teşkil ediyor. İstanbul'un Irgatları'nda berber çırakları, marangozlar, simitçiler, matbaacılar, kunduracılar, terziler, şemsiye işçileri, öğretmenler, liman işçileri Ergatis'in sayfalarından, İstanbul'un işliklerine, atölyelerine ve sokaklarına taşıyor, II. Meşrutiyet döneminin işçi hareket ve örgütlenmelerinin faili ve tanığı olarak “ezilenlerin geleneği”nde unutulmuş bir sayfayı gözlerimizin önüne seriyorlar.
“Türkiye işçileri, Ermeniler, Yahudiler, Rumlar ve Türkler, elinizi verin, iş kollarınızdaki sendikalarda sosyalistçe birleşin; çünkü o görkemli çıkarlarınızı ancak böyle müdafaa edebileceksiniz.” [Ergatis, sayı 3, 25.07.1910]
İstanbul'un Irgatları, Osmanlı İmparatorluğu'nun günbatımında, farklı milliyetçilikler arasındaki rekabetçi çatışmalara teslim olmayan alternatif bir ufuk ihtimalini, İstanbul'un ilk sosyalist örgütlenmesi sayılabilecek bir kümenin faaliyetleri aracılığıyla okuyucuya sunuyor. 2. Meşrutiyet İstanbul'unda özgün bir işçi sınıfı örgütlenmesi çabası yürüten, ağırlığını Rumların oluşturduğu Türkiye Sosyalist Merkezi ve asıl olarak da Haziran 1910'da yayımlamaya başladığı onbeş günlük gazetesi O Ergatis (Irgat) bu çalışmanın odağında yer alıyor.
Faaliyette bulunduğu kısa dönemde İstanbul'da yabana atılamayacak bir işçi faaliyeti yürüten bu sosyalist küme, İmparatorluk başkentinde yeni bir grev dalgasının ortaya çıkışında önemli rol oynayarak, gerek Türkiye gerekse de Yunanistan'da izleyen yıllarda etkin olacak bir işçi aktivistleri kuşağı yaratmayı başarmıştır.
İstanbul'un ilk 1 Mayıs kutlamasından, enternasyonal konferanslara, Osmanlı meclisindeki sosyalizm tartışmalarından tabandan işçi örgütlenmeleri inşası çabalarına, okur buluşmalarından grevlere, Bomonti'nin çocuk işçilerinden ilk sosyalist kadın örgütlenmesine, sosyal demokrasiden anarko sendikalizme, Bulgar sosyalistlerinden IWW militanlarına, İstanbul'dan, Selanik'e, Sofya'ya, Atina'ya, Berlin'e ve hatta Chicago'ya,
Türkiye Sosyalist Merkezi geniş bir zemine yayılacak bir tecrübeye basılan ilk adımı teşkil ediyor. İstanbul'un Irgatları'nda berber çırakları, marangozlar, simitçiler, matbaacılar, kunduracılar, terziler, şemsiye işçileri, öğretmenler, liman işçileri Ergatis'in sayfalarından, İstanbul'un işliklerine, atölyelerine ve sokaklarına taşıyor, II. Meşrutiyet döneminin işçi hareket ve örgütlenmelerinin faili ve tanığı olarak “ezilenlerin geleneği”nde unutulmuş bir sayfayı gözlerimizin önüne seriyorlar.
“Türkiye işçileri, Ermeniler, Yahudiler, Rumlar ve Türkler, elinizi verin, iş kollarınızdaki sendikalarda sosyalistçe birleşin; çünkü o görkemli çıkarlarınızı ancak böyle müdafaa edebileceksiniz.” [Ergatis, sayı 3, 25.07.1910]