Türkiye'de İttihatçılık farklı kesimler tarafından birbirinden tamamen farklı ve zıt bir biçimde algılanmaktadır. İttihatçılar II. Abdülhamid'i tahtından ettiği düşüncesiyle bir kesim tarafından lanetlenirken, başka bir kesim tarafından ulus devletin önünü açması noktasında adeta kutsanmaktadır. Her iki yaklaşımda ihmal edilen, İttihat ve Terakki'nin gerçekte ne olduğu meselesidir. İttihat ve Terakki tarihinin yazılmasındaki bariyerlerden biri şüphesiz algılanma biçimi kadar kaynaklarının sınırlı olmasıdır. Gizli bir örgüt olarak kurulması tarihçinin işini zorlaştıran etkenlerdendir. Hacı Adil Bey'in ailesinin, ellerindeki evrakı, diğer İttihatçı ailelerden farklı olarak, koleksiyonerlere terk etmeyerek T.C. Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanlığı'na bağışlamış olması araştırmacıların evraka kolayca ulaşmasına önemli bir katkı olmuştur. Bu çalışma, T.C. Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanlığı'na bağışlanan Hacı Adil Bey evrakı içerisinde yer alan, İttihat ve Terakki'nin yönetici zümresine ait evrakın titiz bir şekilde yayına hazırlanmasından oluşmaktadır. Çalışma, İttihat ve Terakki'nin en kritik zamanlarında Kızıl Konak'ta yapılan toplantılarda tutulan zabıtları, oradakaleme alınan genelgeleri ve 1916 Umumi Kongresi'nde kabul edilen siyasi programı içermektedir.İmparatorluğun ve Türkiye'nin siyasi ve toplumsal geleceğini çizecek çoğu hayati karar Kızıl Konak çatısı altında düzenlenen toplantılarda alınmıştır. İskan, göç, kültür, lisan, din ve ulus inşası gibi sayısız politikanın oluşumunu ve gelişimini Kızıl Konak evrakında izlemek mümkündür.
Kızıl Konak evrak-ı metrukesinin izi sürüldüğünde, İttihat ve Terakki'nin,İmparatorluğu ihya etme imkanının olmadığını anladığında ulus devlet inşasına yöneldiği ve bu yönde kararlar almaya başladığı görülecektir. Bu kitap, ihyadan inşaya uzanan uzun tarihi sürecin anlaşılmasında araştırmacılara önemli bir katkı sunacaktır.
İbrahim Şirin
Türkiye'de İttihatçılık farklı kesimler tarafından birbirinden tamamen farklı ve zıt bir biçimde algılanmaktadır. İttihatçılar II. Abdülhamid'i tahtından ettiği düşüncesiyle bir kesim tarafından lanetlenirken, başka bir kesim tarafından ulus devletin önünü açması noktasında adeta kutsanmaktadır. Her iki yaklaşımda ihmal edilen, İttihat ve Terakki'nin gerçekte ne olduğu meselesidir. İttihat ve Terakki tarihinin yazılmasındaki bariyerlerden biri şüphesiz algılanma biçimi kadar kaynaklarının sınırlı olmasıdır. Gizli bir örgüt olarak kurulması tarihçinin işini zorlaştıran etkenlerdendir. Hacı Adil Bey'in ailesinin, ellerindeki evrakı, diğer İttihatçı ailelerden farklı olarak, koleksiyonerlere terk etmeyerek T.C. Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanlığı'na bağışlamış olması araştırmacıların evraka kolayca ulaşmasına önemli bir katkı olmuştur. Bu çalışma, T.C. Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanlığı'na bağışlanan Hacı Adil Bey evrakı içerisinde yer alan, İttihat ve Terakki'nin yönetici zümresine ait evrakın titiz bir şekilde yayına hazırlanmasından oluşmaktadır. Çalışma, İttihat ve Terakki'nin en kritik zamanlarında Kızıl Konak'ta yapılan toplantılarda tutulan zabıtları, oradakaleme alınan genelgeleri ve 1916 Umumi Kongresi'nde kabul edilen siyasi programı içermektedir.İmparatorluğun ve Türkiye'nin siyasi ve toplumsal geleceğini çizecek çoğu hayati karar Kızıl Konak çatısı altında düzenlenen toplantılarda alınmıştır. İskan, göç, kültür, lisan, din ve ulus inşası gibi sayısız politikanın oluşumunu ve gelişimini Kızıl Konak evrakında izlemek mümkündür.
Kızıl Konak evrak-ı metrukesinin izi sürüldüğünde, İttihat ve Terakki'nin,İmparatorluğu ihya etme imkanının olmadığını anladığında ulus devlet inşasına yöneldiği ve bu yönde kararlar almaya başladığı görülecektir. Bu kitap, ihyadan inşaya uzanan uzun tarihi sürecin anlaşılmasında araştırmacılara önemli bir katkı sunacaktır.
İbrahim Şirin