Ölüm ve ölüyor olmak konusunda dünyanın en büyük başyapıtlarından biri olarak bilinen İvan İlyiç'in Ölümü, ölümünün kaçınılmazlığını hiçbir zaman geçici bir düşünce olarak kabul etmeyen bir yüksek mahkeme yargıcının hikayesidir. Ama bir gün ölüm ona kendini hissettirir ve kendi ölümlülüğünün farkına varır.
Bu kısa roman, Tolstoy'un hayatındaki derin bir ruhsal krizin sanatsal doruk noktasıydı. Anna Karenina'nın yayınlanmasını takip eden dokuz yıllık bir süre boyunca, Tolstoy'un tek kelime bile kurgu yazmadı. Ölümün uçurumuna tamamen sürükleyici ve zaman zaman ürkütücü bir bakış, aynı zamanda ruhsal kurtuluş bulma olasılığının güçlü bir kanıtıdır.
Ölüm ve ölüyor olmak konusunda dünyanın en büyük başyapıtlarından biri olarak bilinen İvan İlyiç'in Ölümü, ölümünün kaçınılmazlığını hiçbir zaman geçici bir düşünce olarak kabul etmeyen bir yüksek mahkeme yargıcının hikayesidir. Ama bir gün ölüm ona kendini hissettirir ve kendi ölümlülüğünün farkına varır.
Bu kısa roman, Tolstoy'un hayatındaki derin bir ruhsal krizin sanatsal doruk noktasıydı. Anna Karenina'nın yayınlanmasını takip eden dokuz yıllık bir süre boyunca, Tolstoy'un tek kelime bile kurgu yazmadı. Ölümün uçurumuna tamamen sürükleyici ve zaman zaman ürkütücü bir bakış, aynı zamanda ruhsal kurtuluş bulma olasılığının güçlü bir kanıtıdır.