Psikolog ve bilim tarihçisi Michael Shermer, takımlarla kabileler büyüyüp şefliklere ve devletlere dönüştükçe, insanların da birçok primat türünde görülen utanç ve güven gibi ahlaki duyarlıkları etik ilkelere dönüştürdüklerini açıklıyor. Dedikodu, dışlama ve diğer gayri resmi yöntemler küçük gruplarda kötü davranışları engellemekte etkili olurken, dinin ve resmi etik yasalarının büyük gruplarda daha iyi işe yaradığını belirtiyor ve ahlak kurallarımızın ilahi bir kaynağın değil, biyolojik mirasımızın ve kültürel tarihimizin bir ürünü olduğu sonucuna varıyor. Paleolitik çağda yaşamış atalarımızın modern insan gibi savaşma ve çevreye zarar verme eğilimi gösterdiklerini kanıtlayan yakın tarihli antropoldjik çalışmalardan, sinirbilimcilerin ahlaki kararlar alırken beynimizde neler olup bittiğine dair araştırmalarına kadar uzanan bilimsel delillerden yararlanarak, ahlakla bilim arasındaki yapay ayrımı gidermeye çalışıyor. Oyun kuramının Altın Kural'ın temellerini nasıl attığını, kaos kuramının özgür iradeye bakış açımızı nasıl değiştirdiğini ve bulanık mantığın iyiyle kötü arasındaki ayrımları nasıl aşındırdığını gösteriyor. Ayrıca bilimin -kürtaj, pornografi, klonlama, hayvan hakları gibi- günümüzün en zorlu ahlaki ikilemlerinden bazılarını ele almamıza nasıl yardım edebileceğini irdeliyor.
Geniş kapsamlı, köklü çözümleme ve tartışmalara dayalı bu kitabında Shermer, ahlakın varlığımıza ve davranışlarımıza derinlemesine işlediğini göstererek, türümüzün tüm üyelerine yararlı olabilecek daha evrensel, hoşgörülü ve deneyleri temel alan bir etik geliştiriyor.
"İnsanlık tarihi konusunda iddialı bir kitap... Shermer'ın ele aldığı konular akılcı düşünce kadar eski, ama akıl, beyin, genler ve evrim bilimleri sayesinde kendimizi anladıkça, bunlar yeni bir aciliyet kazanıyor. Analizleri ayrıntılı ve sağduyulu,' bilimsel ve. tarihsel malzemeyle renklendirilmiş. İyilik ve Kötülüğün Bilimi, ahlakın doğası doğası bir ve kaynakları hakkındaki çağdaş düşünüşün mükemel bir resmini, veriyor bize." -Steven Pinker, Zihin Nasıl Çalışır'ın yazarı
Psikolog ve bilim tarihçisi Michael Shermer, takımlarla kabileler büyüyüp şefliklere ve devletlere dönüştükçe, insanların da birçok primat türünde görülen utanç ve güven gibi ahlaki duyarlıkları etik ilkelere dönüştürdüklerini açıklıyor. Dedikodu, dışlama ve diğer gayri resmi yöntemler küçük gruplarda kötü davranışları engellemekte etkili olurken, dinin ve resmi etik yasalarının büyük gruplarda daha iyi işe yaradığını belirtiyor ve ahlak kurallarımızın ilahi bir kaynağın değil, biyolojik mirasımızın ve kültürel tarihimizin bir ürünü olduğu sonucuna varıyor. Paleolitik çağda yaşamış atalarımızın modern insan gibi savaşma ve çevreye zarar verme eğilimi gösterdiklerini kanıtlayan yakın tarihli antropoldjik çalışmalardan, sinirbilimcilerin ahlaki kararlar alırken beynimizde neler olup bittiğine dair araştırmalarına kadar uzanan bilimsel delillerden yararlanarak, ahlakla bilim arasındaki yapay ayrımı gidermeye çalışıyor. Oyun kuramının Altın Kural'ın temellerini nasıl attığını, kaos kuramının özgür iradeye bakış açımızı nasıl değiştirdiğini ve bulanık mantığın iyiyle kötü arasındaki ayrımları nasıl aşındırdığını gösteriyor. Ayrıca bilimin -kürtaj, pornografi, klonlama, hayvan hakları gibi- günümüzün en zorlu ahlaki ikilemlerinden bazılarını ele almamıza nasıl yardım edebileceğini irdeliyor.
Geniş kapsamlı, köklü çözümleme ve tartışmalara dayalı bu kitabında Shermer, ahlakın varlığımıza ve davranışlarımıza derinlemesine işlediğini göstererek, türümüzün tüm üyelerine yararlı olabilecek daha evrensel, hoşgörülü ve deneyleri temel alan bir etik geliştiriyor.
"İnsanlık tarihi konusunda iddialı bir kitap... Shermer'ın ele aldığı konular akılcı düşünce kadar eski, ama akıl, beyin, genler ve evrim bilimleri sayesinde kendimizi anladıkça, bunlar yeni bir aciliyet kazanıyor. Analizleri ayrıntılı ve sağduyulu,' bilimsel ve. tarihsel malzemeyle renklendirilmiş. İyilik ve Kötülüğün Bilimi, ahlakın doğası doğası bir ve kaynakları hakkındaki çağdaş düşünüşün mükemel bir resmini, veriyor bize." -Steven Pinker, Zihin Nasıl Çalışır'ın yazarı