"... Yunan ilk geldiğinde 1335'te, biz beş altı yaşlarındaydık. Onların en güvendikleri bir asker vardı, Venzon askeri. Kızların ateş pilesi entarileri var ya, şuraya kadar gelir, ayaklarında kırmızı ayakkabı, aynı Ödemiş efeleri gibi püsküller..." "...Üç buçuk yıl [Yunan] içerdeyken, bir meyhane vardı, Yorgi'nin meyhanesi, kahveciydi o muhitte. Şalvarlı. Fakat çok yardım yaptı o Türklere. Gâvur [askeri] gelince [meyhaneye] hade more, burada bir şey yok [derdi]..." "... Hatice'nin babası, o vakit muhtardı, Yunan bayrağı astı onun düğününde. Karakoldaki [askerleri davet etti], gâvur oynarmış, ‘benim babam yedi bir Türko, ben yiycem bir Türko' diye oynarmış gâvur..."
"... Yunan ilk geldiğinde 1335'te, biz beş altı yaşlarındaydık. Onların en güvendikleri bir asker vardı, Venzon askeri. Kızların ateş pilesi entarileri var ya, şuraya kadar gelir, ayaklarında kırmızı ayakkabı, aynı Ödemiş efeleri gibi püsküller..." "...Üç buçuk yıl [Yunan] içerdeyken, bir meyhane vardı, Yorgi'nin meyhanesi, kahveciydi o muhitte. Şalvarlı. Fakat çok yardım yaptı o Türklere. Gâvur [askeri] gelince [meyhaneye] hade more, burada bir şey yok [derdi]..." "... Hatice'nin babası, o vakit muhtardı, Yunan bayrağı astı onun düğününde. Karakoldaki [askerleri davet etti], gâvur oynarmış, ‘benim babam yedi bir Türko, ben yiycem bir Türko' diye oynarmış gâvur..."