Çoğu yazar tarafından, kurucusunun S. Kierkegaard olduğu kabul edilen EKZİSTANS FELSEFESİnin ateist kanadı, dünya genelinde olduğu gibi, ülkemiz özelinde de, zaman zaman aktüel hale geliyor.
Şüphesiz bunun anlaşılabilir nedenleri vardır.
Yazar bu eserinde ateizmin Sartre örneğini sistem olarak ele alıyor, tartışıyor.
Bu çerçevede üç nokta belirginlik kazanıyor:
1. Sistem olarak tutarsızlığı,
2. İnsana inandırıcı ve bağlayıcı bir değerler sistemi vermemesi,
3. Bu bakımdan tam bir ümitsizlik kaynağına dönüşmesi.
O, söz konusu bu üç özelliği ortaya koyarken, Sartreın temel eseri VARLIK VE YOKLUKtan hareket ediyor ve çalışmasını, problemin felsefi boyutlarıyla sınırlı tutuyor.
Çoğu yazar tarafından, kurucusunun S. Kierkegaard olduğu kabul edilen EKZİSTANS FELSEFESİnin ateist kanadı, dünya genelinde olduğu gibi, ülkemiz özelinde de, zaman zaman aktüel hale geliyor.
Şüphesiz bunun anlaşılabilir nedenleri vardır.
Yazar bu eserinde ateizmin Sartre örneğini sistem olarak ele alıyor, tartışıyor.
Bu çerçevede üç nokta belirginlik kazanıyor:
1. Sistem olarak tutarsızlığı,
2. İnsana inandırıcı ve bağlayıcı bir değerler sistemi vermemesi,
3. Bu bakımdan tam bir ümitsizlik kaynağına dönüşmesi.
O, söz konusu bu üç özelliği ortaya koyarken, Sartreın temel eseri VARLIK VE YOKLUKtan hareket ediyor ve çalışmasını, problemin felsefi boyutlarıyla sınırlı tutuyor.