Jane Eyre romanı Charlotte Brontë'nin, kendi deneyimlerinin, yaşadığı çoğu acı olayların üzerine kurulmuştur. Eserde, küçük yaşta peş peşe veremden kaybettiği iki kız kardeşini, Brüksel'de aşık olduğu patronunu, ama asıl ikiyüzlü burjuva ahlakı üzerine kurulu, sosyal çelişkilerle dolup taşan Victorian Çağı Ingiltere'sinin biçimselleştirdiği ilişkilerin imkansız kıldığı bir aşkı buluruz. Jane Eyre, evlilikleri aynı sınıftan insanların “sözleşme” ilişkisine
indirgemiş bir çağda, sosyal eşitsizliğin hâkim olduğu kadına düşman bir toplumda, bağımsızlaşma, özgürlüğünü ve kimliğini edinme mücadelesi verirken, bizi Bronte kardeşlerin öz yaşam öykülerinin de kıyılarında geziriyor.
Jane Eyre romanı Charlotte Brontë'nin, kendi deneyimlerinin, yaşadığı çoğu acı olayların üzerine kurulmuştur. Eserde, küçük yaşta peş peşe veremden kaybettiği iki kız kardeşini, Brüksel'de aşık olduğu patronunu, ama asıl ikiyüzlü burjuva ahlakı üzerine kurulu, sosyal çelişkilerle dolup taşan Victorian Çağı Ingiltere'sinin biçimselleştirdiği ilişkilerin imkansız kıldığı bir aşkı buluruz. Jane Eyre, evlilikleri aynı sınıftan insanların “sözleşme” ilişkisine
indirgemiş bir çağda, sosyal eşitsizliğin hâkim olduğu kadına düşman bir toplumda, bağımsızlaşma, özgürlüğünü ve kimliğini edinme mücadelesi verirken, bizi Bronte kardeşlerin öz yaşam öykülerinin de kıyılarında geziriyor.