İspanya'nın önemli varoluşçu filozoflarından Jose Ortega y Gasset (1883 - 1955), düşüncelerini ortaya koyarken toplumunun ve çağının olaylarından etkilenmiştir. "Ben, ben ve ortamımın toplamıyım, ortamımı kurtaramazsam kendimi de kurtaramam" diyen Ortega, sorumlu bir aydın olarak, ülkesi İspanya'da yaşanan toplumsal, kültürel ve siyasal sorunların çözümü konusunda bir takım önerilerde bulunmuş ve çok sayıda eser kaleme almıştır. Ortega y Gasset'ye göre çağın insanının görevi,dünyayı aklın değil, yaşamın bakış açısına göre yeniden düzenleme yolunda uğraşmaktır. Çünkü insan yaşamı kökten bir gerçekliktir. ve bütün diğer gerçeklikler bu gerçekliğe dayanır. Yani diğer gerçeklikler, ancak kökten gerçeklik olan insan yaşamı ile bağlantılı olduğu zaman bir anlam ve değere sahiptir. Öte yandan Ortega'ya göre, "insanın doğası yoktur, onun tarihi vardır". Öyleyse insan hakkında doğru bilgi olanağı ancak tarih aracılığıyla mümkündür. Tarih, geçmişi yeniden yaşamak ve geçmişe yeniden can vermektir. Dolayısıyla tarihi bir "mumyalar müzesi" olmaktan çıkarmamız gerekir. Tarih çalışmaları, geçmişte kalan herhangi bir şeyi gerçekten anlayabilmemizi sağladığı gibi, ondan yansıyan ışıkla bugünümüzü ve yarınımızı da aydınlatmalıdır.
İspanya'nın önemli varoluşçu filozoflarından Jose Ortega y Gasset (1883 - 1955), düşüncelerini ortaya koyarken toplumunun ve çağının olaylarından etkilenmiştir. "Ben, ben ve ortamımın toplamıyım, ortamımı kurtaramazsam kendimi de kurtaramam" diyen Ortega, sorumlu bir aydın olarak, ülkesi İspanya'da yaşanan toplumsal, kültürel ve siyasal sorunların çözümü konusunda bir takım önerilerde bulunmuş ve çok sayıda eser kaleme almıştır. Ortega y Gasset'ye göre çağın insanının görevi,dünyayı aklın değil, yaşamın bakış açısına göre yeniden düzenleme yolunda uğraşmaktır. Çünkü insan yaşamı kökten bir gerçekliktir. ve bütün diğer gerçeklikler bu gerçekliğe dayanır. Yani diğer gerçeklikler, ancak kökten gerçeklik olan insan yaşamı ile bağlantılı olduğu zaman bir anlam ve değere sahiptir. Öte yandan Ortega'ya göre, "insanın doğası yoktur, onun tarihi vardır". Öyleyse insan hakkında doğru bilgi olanağı ancak tarih aracılığıyla mümkündür. Tarih, geçmişi yeniden yaşamak ve geçmişe yeniden can vermektir. Dolayısıyla tarihi bir "mumyalar müzesi" olmaktan çıkarmamız gerekir. Tarih çalışmaları, geçmişte kalan herhangi bir şeyi gerçekten anlayabilmemizi sağladığı gibi, ondan yansıyan ışıkla bugünümüzü ve yarınımızı da aydınlatmalıdır.