Bu eserde yer alan yazılar, Ahmet Kabaklı Hoca'nın gönül dünyasına dokunmayı arzulayan yazılardır. Eserde Kabaklı'nın nesnel bir biyografisinden ziyade, ruh dünyasının yansımaları ele alınmaktadır. Okuyanlar, kitabın sayfaları arasında bizim gibi yaşayan, üzülen, sevinen, çırpınan, fikirleri ile gençlere yol göstermeye çalışan bir vatan ve millet sevdalısı ile karşılaşacaklardır.
Kitap iki bölümden oluşmaktadır:
İlk bölümü, Kabaklı Hoca'nın hayatı, ruh dünyası, kişiliği-mücadelesi, fikirleri, gazete yazarlığı, sığınakları-kaynakları, Türk Dünyası ile bağları ve eserleri hakkında kaleme alınan yazılar oluşturuyor.
Eserin ikinci bölümü, Kabaklı Hoca'nın yazı ve şiirlerinden yapılmış kronolojik seçmelerden meydana geliyor. Yazı Güldestesi ayrımında, onun ilk yazısından son yazısına kadar nesirlerinden yapılmış seçmeler toplanmıştır. Şiir Güldestesi, Hoca'nın şair tarafını yansıtmaktadır. Kitabın sonunda yer alan Söz Güldestesinde, Ahmet Kabaklı Hoca ile yapılmış iki konuşma ve Türk Edebiyatı dergisinin 200. sayısına ulaşması dolayısıyla yapılan bir açık oturum yer alıyor.
Bu eserde yer alan yazılar, Ahmet Kabaklı Hoca'nın gönül dünyasına dokunmayı arzulayan yazılardır. Eserde Kabaklı'nın nesnel bir biyografisinden ziyade, ruh dünyasının yansımaları ele alınmaktadır. Okuyanlar, kitabın sayfaları arasında bizim gibi yaşayan, üzülen, sevinen, çırpınan, fikirleri ile gençlere yol göstermeye çalışan bir vatan ve millet sevdalısı ile karşılaşacaklardır.
Kitap iki bölümden oluşmaktadır:
İlk bölümü, Kabaklı Hoca'nın hayatı, ruh dünyası, kişiliği-mücadelesi, fikirleri, gazete yazarlığı, sığınakları-kaynakları, Türk Dünyası ile bağları ve eserleri hakkında kaleme alınan yazılar oluşturuyor.
Eserin ikinci bölümü, Kabaklı Hoca'nın yazı ve şiirlerinden yapılmış kronolojik seçmelerden meydana geliyor. Yazı Güldestesi ayrımında, onun ilk yazısından son yazısına kadar nesirlerinden yapılmış seçmeler toplanmıştır. Şiir Güldestesi, Hoca'nın şair tarafını yansıtmaktadır. Kitabın sonunda yer alan Söz Güldestesinde, Ahmet Kabaklı Hoca ile yapılmış iki konuşma ve Türk Edebiyatı dergisinin 200. sayısına ulaşması dolayısıyla yapılan bir açık oturum yer alıyor.