“Bitkileri bilir misiniz? Bazıları sımsıkı sarılmaz toprağa, bazılarının dalı zayıf olur. Doğal afetler eceli olur, onların dalını kırarlar, kökünden sökerler. Meyvelerini silkelerler, ermeden bazıları çınar gibi toprağa sımsıkı sarılırlar. Yapışırlar toprağa, yıllarca yaşarlar. Size çınarlar yetiştirdim yeğen, çınarların altına girin ve Allah'a sarılın yeğen, kimseye dört dörtlük güvenmeyin. Yunusları bilir misiniz? Onlar okyanusların derinliklerinde her şeyi duyarlar. Onlar hassas duyu organına sahiptir. İşte sizin Atanız da öyle, elham deryalarda öğrendi bir yunus gibi dünyanın öbür ucunda olup biteni.”
“Bitkileri bilir misiniz? Bazıları sımsıkı sarılmaz toprağa, bazılarının dalı zayıf olur. Doğal afetler eceli olur, onların dalını kırarlar, kökünden sökerler. Meyvelerini silkelerler, ermeden bazıları çınar gibi toprağa sımsıkı sarılırlar. Yapışırlar toprağa, yıllarca yaşarlar. Size çınarlar yetiştirdim yeğen, çınarların altına girin ve Allah'a sarılın yeğen, kimseye dört dörtlük güvenmeyin. Yunusları bilir misiniz? Onlar okyanusların derinliklerinde her şeyi duyarlar. Onlar hassas duyu organına sahiptir. İşte sizin Atanız da öyle, elham deryalarda öğrendi bir yunus gibi dünyanın öbür ucunda olup biteni.”