Maddenin hemen hemen her şeye egemen olduğu bir devirde yaşıyoruz. Dünya gözü ile görülmeyenin, kulağı ile duyulmayanın, eli ile tutulmayanın olamayacağı sanısı var. Günümüzde tıp fakülteleri süzüg elementlerden hiç söz etmiyor. İbn-i Sînâ ise süzüg elementleri bilmeyen ve inanmayan hekim olamaz demiş. Şimdilerde melek kavramı da aslından oldukça çarptırılmış. Meleklere hiç inanmayanlar olduğu gibi, melekleri sessizce yaşayan varlıklar veya insan ne isterse yapacak ve yapabilecek sananlar var. Cinler ise meleklerden daha da yanlış anlaşılmakta. Hz. İnayet Han, cinlerin gücünün kişinin aklı ile ilgili olduğunu söyler. Cinlerin aklı henüz işlenmemiş bir çizim, içi henüz doldurulmamış bir bilgisayar programı gibidir. Cinin aklı, insanda tamamlanmıştır. Melekler ise bilgisayarın düzenini sağlayan bilinçli programlar gibidir. İnsan ve aklı ise dünya yaşamı ile olgunlaşır.
Bu kitapta, insanın ve yaratılışın gizemi süzüg elementler, melekler ve cinler ile Hz. İnayet Han'ın, Kur'ân-ı Kerîm'in ve Bratürklerin kadim bilgeliği doğrultusunda anlatılmaktadır.
Maddenin hemen hemen her şeye egemen olduğu bir devirde yaşıyoruz. Dünya gözü ile görülmeyenin, kulağı ile duyulmayanın, eli ile tutulmayanın olamayacağı sanısı var. Günümüzde tıp fakülteleri süzüg elementlerden hiç söz etmiyor. İbn-i Sînâ ise süzüg elementleri bilmeyen ve inanmayan hekim olamaz demiş. Şimdilerde melek kavramı da aslından oldukça çarptırılmış. Meleklere hiç inanmayanlar olduğu gibi, melekleri sessizce yaşayan varlıklar veya insan ne isterse yapacak ve yapabilecek sananlar var. Cinler ise meleklerden daha da yanlış anlaşılmakta. Hz. İnayet Han, cinlerin gücünün kişinin aklı ile ilgili olduğunu söyler. Cinlerin aklı henüz işlenmemiş bir çizim, içi henüz doldurulmamış bir bilgisayar programı gibidir. Cinin aklı, insanda tamamlanmıştır. Melekler ise bilgisayarın düzenini sağlayan bilinçli programlar gibidir. İnsan ve aklı ise dünya yaşamı ile olgunlaşır.
Bu kitapta, insanın ve yaratılışın gizemi süzüg elementler, melekler ve cinler ile Hz. İnayet Han'ın, Kur'ân-ı Kerîm'in ve Bratürklerin kadim bilgeliği doğrultusunda anlatılmaktadır.