Mezopotamya'nın kadim halkı olan Süryaniler, altı bin yıldır yaşadıkları topraklarda varlıklarını, dillerini ve kültürlerini koruyup yaşatmaya çalışmışlardır. Tarihsel süreçte yaşanan gel gitlere rağmen, Süryaniceyi ve bu dilde üretilmiş eserleri, hem kullanımda hem yazımda korumuş, sanatsal ve kültürel metinleri kapsayan zengin bir birikim sağlamışlardır.
1915'in karanlık dönemi ve sonrasında gelen göç dalgalarında çoğu şey tahrip olsa da; başını din adamlarının çektiği aydınlar, önceliği liturji olmak üzere felsefi ve bilimsel eserleri nesilden nesile aktarabildiler.
Yaşanan trajik göç olgusu ile birlikte, dünyaya dağılmış olan Süryaniler, anadillerini kullanma ve koruma gayretinden vazgeçmediler. Gerek Turabdin'de gerek Diaspora'da bir arada yaşadıkları toplumların dil ve kültürleri içinde, kendi köklerine bağlılıkları ve özlemleri ile yine Süryaniliği yaşatmaya ve anlatmaya devam ettiler.
Bu kitap; Süryaniliğe içeriden bakan yazarlarımızın Süryani kimliğini, kültürünü, yerleşim yerlerini, Orta Doğu'dan Batı'ya, Batı'dan Türkiye'ye, ''geri dönüşün kokusunu'' anlattıkları yazılarının bir harmanıdır. Tarihsel ve kültürel köprülerin inşasına verdiğimiz değer ve hassasiyetle; Musa Ergin'in derlediği bu makale ve hikâyeler ışığında yeni neslin duyarlılığını arttırmayı ve hasret duygularına tercüman olmayı temenni ettik.
Mezopotamya'nın kadim halkı olan Süryaniler, altı bin yıldır yaşadıkları topraklarda varlıklarını, dillerini ve kültürlerini koruyup yaşatmaya çalışmışlardır. Tarihsel süreçte yaşanan gel gitlere rağmen, Süryaniceyi ve bu dilde üretilmiş eserleri, hem kullanımda hem yazımda korumuş, sanatsal ve kültürel metinleri kapsayan zengin bir birikim sağlamışlardır.
1915'in karanlık dönemi ve sonrasında gelen göç dalgalarında çoğu şey tahrip olsa da; başını din adamlarının çektiği aydınlar, önceliği liturji olmak üzere felsefi ve bilimsel eserleri nesilden nesile aktarabildiler.
Yaşanan trajik göç olgusu ile birlikte, dünyaya dağılmış olan Süryaniler, anadillerini kullanma ve koruma gayretinden vazgeçmediler. Gerek Turabdin'de gerek Diaspora'da bir arada yaşadıkları toplumların dil ve kültürleri içinde, kendi köklerine bağlılıkları ve özlemleri ile yine Süryaniliği yaşatmaya ve anlatmaya devam ettiler.
Bu kitap; Süryaniliğe içeriden bakan yazarlarımızın Süryani kimliğini, kültürünü, yerleşim yerlerini, Orta Doğu'dan Batı'ya, Batı'dan Türkiye'ye, ''geri dönüşün kokusunu'' anlattıkları yazılarının bir harmanıdır. Tarihsel ve kültürel köprülerin inşasına verdiğimiz değer ve hassasiyetle; Musa Ergin'in derlediği bu makale ve hikâyeler ışığında yeni neslin duyarlılığını arttırmayı ve hasret duygularına tercüman olmayı temenni ettik.