Fatıma hakkında konuşmak çok zordur. Fatıma bir "kadın"dı. İslam'ın öngördüğü gibi bir kadındı. Onun çehresinin tasvirini peygamber kendisi resmetmişti. Onu zorluk, fakirlik, mücadele ocağındı, kendi derin insanı eğitim merkezinde yetiştirmişti. Onu eşsiz bir insan kılmıştı.
O, birçok açıdan örnek bir "kadın"dı.
Babası için bir "kız"...
Kocası için bir "eş"...
Çocukları için bir "anne"...
Yaşadığı döneme ve toplumuna karşı sorumluluk bilincine sahip "direnişin ve bilincin sembolü" bir kadın...
O bir "imam", bir numune, bir ideal, bir "örnek insan"dı. Kendi kişiliğini kendisi inşa etmek isteyen her kadın için bir "şahitti"...
O akıl almaz çocukluğuyla, dahili ve harici cephelerde verdiği devamlı mücadelesiyle, babasının ve eşinin evinde, toplumda, düşüncede, hareket ve yaşamında; kadının "nasıl olması gerektiğini" sorusuna cevap vermiştir.
Fatıma hakkında konuşmak çok zordur. Fatıma bir "kadın"dı. İslam'ın öngördüğü gibi bir kadındı. Onun çehresinin tasvirini peygamber kendisi resmetmişti. Onu zorluk, fakirlik, mücadele ocağındı, kendi derin insanı eğitim merkezinde yetiştirmişti. Onu eşsiz bir insan kılmıştı.
O, birçok açıdan örnek bir "kadın"dı.
Babası için bir "kız"...
Kocası için bir "eş"...
Çocukları için bir "anne"...
Yaşadığı döneme ve toplumuna karşı sorumluluk bilincine sahip "direnişin ve bilincin sembolü" bir kadın...
O bir "imam", bir numune, bir ideal, bir "örnek insan"dı. Kendi kişiliğini kendisi inşa etmek isteyen her kadın için bir "şahitti"...
O akıl almaz çocukluğuyla, dahili ve harici cephelerde verdiği devamlı mücadelesiyle, babasının ve eşinin evinde, toplumda, düşüncede, hareket ve yaşamında; kadının "nasıl olması gerektiğini" sorusuna cevap vermiştir.