Kadının Gizlenmiş Tarihi Kadınlara Uygulanan 300 Yıllık Baskının ve Bununla Savaşımın Tarihi
Sheila Rowbotham, Kadının Gizlenmiş Tarihi adlı bu kitabında 17.yy'dan başlayarak günümüze kadar gelen feminist mücadelenin hangi aşamalardan geçtiğini, kadınların haklarını alabilmeleri için kapitalizme karşı örgütlenerek nasıl kahramanca dövüştüklerini gösteriyor.
Adları tarihin tozlu sayfalarında kaybolan bu kadınların doğum kontrolü, kürtaj, kadın cinselliği ve eşit ücret konularında haklarını elde etmek için ne çok çileler çektiklerini belgelerle dile getiren yazar, kadın özgürlüğü ile sınıfsal sömürü için yapılan mücadelenin birleşerek tek elden yapılması gerektiğini, ancak bu şekilde toplumcu feminizmin başarıya ulaşabileceğini söylüyor. Çünkü kapitalizmin sadece emekçi sınıfını değil aynı zamanda bilinçli olarak kadınları da ezdiğini, onlara baskı uyguladığını savunur. Yazara göre kadınlar erkeklerden iki kat daha fazla ezilirler, çünkü hem hayatta kalmak için emeklerini satmaya zorlanırlar, hem de kocalarını ve çocuklarını korumak, onlara destek olmak için yine kendi emek güçlerine sarılmak zorunda kalırlar.
Rowbotham, 1960'ların sonunda Kadınların Özgürleşmesi ve Yeni Politika adlı manifesesto niteliğindeki kısa yapıtında toplumcu kuramın, kadınlara kültürel ve ekonomik açılardan yapılan baskıyı kesinlikle göz önüne alması gerektiğini savunur. Daha önce yayımladığımız Kadınlar, Direniş ve Devrim ile Kadın Bilinci Erkek Dünyası adlı iki kitabında olduğu gibi Rowbotham bu kitabıyla da nasıl bir eylemci ve düşünür olduğunu göstermektedir.
Sheila Rowbotham, Kadının Gizlenmiş Tarihi adlı bu kitabında 17.yy'dan başlayarak günümüze kadar gelen feminist mücadelenin hangi aşamalardan geçtiğini, kadınların haklarını alabilmeleri için kapitalizme karşı örgütlenerek nasıl kahramanca dövüştüklerini gösteriyor.
Adları tarihin tozlu sayfalarında kaybolan bu kadınların doğum kontrolü, kürtaj, kadın cinselliği ve eşit ücret konularında haklarını elde etmek için ne çok çileler çektiklerini belgelerle dile getiren yazar, kadın özgürlüğü ile sınıfsal sömürü için yapılan mücadelenin birleşerek tek elden yapılması gerektiğini, ancak bu şekilde toplumcu feminizmin başarıya ulaşabileceğini söylüyor. Çünkü kapitalizmin sadece emekçi sınıfını değil aynı zamanda bilinçli olarak kadınları da ezdiğini, onlara baskı uyguladığını savunur. Yazara göre kadınlar erkeklerden iki kat daha fazla ezilirler, çünkü hem hayatta kalmak için emeklerini satmaya zorlanırlar, hem de kocalarını ve çocuklarını korumak, onlara destek olmak için yine kendi emek güçlerine sarılmak zorunda kalırlar.
Rowbotham, 1960'ların sonunda Kadınların Özgürleşmesi ve Yeni Politika adlı manifesesto niteliğindeki kısa yapıtında toplumcu kuramın, kadınlara kültürel ve ekonomik açılardan yapılan baskıyı kesinlikle göz önüne alması gerektiğini savunur. Daha önce yayımladığımız Kadınlar, Direniş ve Devrim ile Kadın Bilinci Erkek Dünyası adlı iki kitabında olduğu gibi Rowbotham bu kitabıyla da nasıl bir eylemci ve düşünür olduğunu göstermektedir.