Kadınsız Kentler Toplumsal Cinsiyet Açısından Belediyelerin Politika ve Bütçeleri

Stok Kodu:
9786053994688
Boyut:
16.00x23.00
Sayfa Sayısı:
426
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2017-04
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
1. Hamur
Dili:
Türkçe
%15 indirimli
45,00
38,25
9786053994688
455313
Kadınsız Kentler
Kadınsız Kentler Toplumsal Cinsiyet Açısından Belediyelerin Politika ve Bütçeleri
38.25

Bugün tüm dünyada kadınların toplumsal konumlarında kökleşmiş olan eşitsizlik ile eğitimden sağlığa, ulaştırmadan güvenliğe kadar daha birçok alanı kapsayan cinsiyet ayrımı Türkiye'de de yaşanmaktadır. Ülkemizde kamu politikaları sürekli olarak erkeğin lehine ‘güç ve iktidar' ilişkilerini üreten bu sistemden beslenmekte; kadınları iktisadi kaynaklara ve kamusal alana erişimden uzak tutmaktadır. Bu politikalar bu haliyle yeni eşitsizlik alanları yaratmakta; var olanları güçlendirmektedir. Bununla birlikte söz konusu kamu politikaları, toplumsal cinsiyete duyarlı biçimde tasarlandıklarında farklı uygulamaları da gündeme sokabilir, ya da belirli öncelikler temelinde bu eşitsizlikleri gidermenin yollarını sunabilir.

Kamu politikalarının tasarlanmasından uygulanmasına kadar her aşamada toplumsal cinsiyete duyarlı bir yaklaşım ile kamu hizmetlerinin üretim ve sunumunda kadınların özel deneyimlerini dikkate alan bir politika geliştirilirse; toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda önemli aşamalar elde edilebilir. Kamu politikalarının bu yönde etkin hale getirilmesi ancak toplumsal cinsiyetin ana akımlaştırılması ile mümkün olabilir.

İşte elinizdeki bu çalışmaya zemin oluşturan araştırmayı yürütenler, Birleşmiş Milletler Ortak Programı, Kadın Dostu Kent Projesi kapsamındaki Kars, Şanlıurfa, Nevşehir, İzmir, Samsun ile bu kapsamda olmayan komşu kentlerin, Erzurum, Diyarbakır, Kayseri, Manisa ve Ordu'nun belediye plan ve programlarını toplumsal cinsiyet perspektifi ile kadınların yapabilirlikleri açısından inceledi. Belediye bütçelerinin yapısı yine kadınların dirliği gözetilerek ayrıştırıldı. Kent merkezlerine ziyaretler yapılarak, hizmet sunanlar ile hizmetten yararlananların görüşleri karşılaştırıldı; günlük yaşamda, toplumsal cinsiyet eşitliği açısından gözlemler yapıldı.

Araştırma kapsamında, sözkonusu kentlerin çeşitli maddi göstergeler açısından gelişme ve iyileşme eğilimine rağmen, toplumsal yaşam bağlamında aslında eşitlik tesis etmekten uzak, birer “kadınsız kent” görünümü taşıdığı sonucuna varıldı. Eşitlikçi yerel politika tasarımı ve uygulaması için öneriler sunuldu.

Bugün tüm dünyada kadınların toplumsal konumlarında kökleşmiş olan eşitsizlik ile eğitimden sağlığa, ulaştırmadan güvenliğe kadar daha birçok alanı kapsayan cinsiyet ayrımı Türkiye'de de yaşanmaktadır. Ülkemizde kamu politikaları sürekli olarak erkeğin lehine ‘güç ve iktidar' ilişkilerini üreten bu sistemden beslenmekte; kadınları iktisadi kaynaklara ve kamusal alana erişimden uzak tutmaktadır. Bu politikalar bu haliyle yeni eşitsizlik alanları yaratmakta; var olanları güçlendirmektedir. Bununla birlikte söz konusu kamu politikaları, toplumsal cinsiyete duyarlı biçimde tasarlandıklarında farklı uygulamaları da gündeme sokabilir, ya da belirli öncelikler temelinde bu eşitsizlikleri gidermenin yollarını sunabilir.

Kamu politikalarının tasarlanmasından uygulanmasına kadar her aşamada toplumsal cinsiyete duyarlı bir yaklaşım ile kamu hizmetlerinin üretim ve sunumunda kadınların özel deneyimlerini dikkate alan bir politika geliştirilirse; toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda önemli aşamalar elde edilebilir. Kamu politikalarının bu yönde etkin hale getirilmesi ancak toplumsal cinsiyetin ana akımlaştırılması ile mümkün olabilir.

İşte elinizdeki bu çalışmaya zemin oluşturan araştırmayı yürütenler, Birleşmiş Milletler Ortak Programı, Kadın Dostu Kent Projesi kapsamındaki Kars, Şanlıurfa, Nevşehir, İzmir, Samsun ile bu kapsamda olmayan komşu kentlerin, Erzurum, Diyarbakır, Kayseri, Manisa ve Ordu'nun belediye plan ve programlarını toplumsal cinsiyet perspektifi ile kadınların yapabilirlikleri açısından inceledi. Belediye bütçelerinin yapısı yine kadınların dirliği gözetilerek ayrıştırıldı. Kent merkezlerine ziyaretler yapılarak, hizmet sunanlar ile hizmetten yararlananların görüşleri karşılaştırıldı; günlük yaşamda, toplumsal cinsiyet eşitliği açısından gözlemler yapıldı.

Araştırma kapsamında, sözkonusu kentlerin çeşitli maddi göstergeler açısından gelişme ve iyileşme eğilimine rağmen, toplumsal yaşam bağlamında aslında eşitlik tesis etmekten uzak, birer “kadınsız kent” görünümü taşıdığı sonucuna varıldı. Eşitlikçi yerel politika tasarımı ve uygulaması için öneriler sunuldu.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat