Kasada oturan her ailenin bir eşeği vardı. Kısa boylu uzun kulaklı kara gözlü bu yaratıklar kasabanın can şenliğiydiler. Çok çalışkandılar. Hemen hemen he rişi onlar yapardı. Ama ne kadar çalışkan olurlarsa olsunlar yinede adları "eşek"ti. Sırtlarında sopa kulaklarına küfür eksik olmuyordu. Her nedense bu güne dek kimse onlara sevecen bir tavırla yaklaşmamıştı. Oysa en aptal en "eşek" olan eşekler bile sevginin ve ilginin kıymetini bilirlerdi. Öyleyse niçin işler ters gidiyordu? Bunun iki nedeni olabilirdi. ya bu kasabanın eşekleri kendilerine hakaret edildiğini anlamıyorlar ya da Allah'ın kendilerini yük taşımak ve küfür işitmek için yarattığını sanıyorlardı. Ama bir gün her şey değişti. Nasıl mı? Okuyup görelim.
Kasada oturan her ailenin bir eşeği vardı. Kısa boylu uzun kulaklı kara gözlü bu yaratıklar kasabanın can şenliğiydiler. Çok çalışkandılar. Hemen hemen he rişi onlar yapardı. Ama ne kadar çalışkan olurlarsa olsunlar yinede adları "eşek"ti. Sırtlarında sopa kulaklarına küfür eksik olmuyordu. Her nedense bu güne dek kimse onlara sevecen bir tavırla yaklaşmamıştı. Oysa en aptal en "eşek" olan eşekler bile sevginin ve ilginin kıymetini bilirlerdi. Öyleyse niçin işler ters gidiyordu? Bunun iki nedeni olabilirdi. ya bu kasabanın eşekleri kendilerine hakaret edildiğini anlamıyorlar ya da Allah'ın kendilerini yük taşımak ve küfür işitmek için yarattığını sanıyorlardı. Ama bir gün her şey değişti. Nasıl mı? Okuyup görelim.