Kalp, insan bedeninin sahip olduğu sıradan bir 'organ' değildir; kalp, insanın özüdür ve müthiş bir gizeme sahiptir. Bu gizem, aslında kendi derinliğinde öylesine sonsuz ve öylesine güzeldir ki, sözcüklere dökmek neredeyse imkansızdır; ancak sezgiyle algılanabilir. Hiçbir dil, kalbin dili kadar kolay değildir; hiçbir sözcük kalbin gizeminin esası olan güzelliği tanımlayamaz.
Kalp, iyiyi de, kötüyü de tanımaz; o sadece dokunuşu ve dokunmayışı bilir. Kalp, hüküm vermeden hisseder ve bilir. Kalp, kavga etmez, bir şeyden emin olmaz, bir şeyi ikna etmez ve kendini savunmaz. Kalp anlar ve alır. Anlayan ve alan, bozukluğundan sıyrılıp, gerçek doğasına döner. Böylece kalbin gücü, her şeyi sevgiye dönüştürür.
Kalp, insan bedeninin sahip olduğu sıradan bir 'organ' değildir; kalp, insanın özüdür ve müthiş bir gizeme sahiptir. Bu gizem, aslında kendi derinliğinde öylesine sonsuz ve öylesine güzeldir ki, sözcüklere dökmek neredeyse imkansızdır; ancak sezgiyle algılanabilir. Hiçbir dil, kalbin dili kadar kolay değildir; hiçbir sözcük kalbin gizeminin esası olan güzelliği tanımlayamaz.
Kalp, iyiyi de, kötüyü de tanımaz; o sadece dokunuşu ve dokunmayışı bilir. Kalp, hüküm vermeden hisseder ve bilir. Kalp, kavga etmez, bir şeyden emin olmaz, bir şeyi ikna etmez ve kendini savunmaz. Kalp anlar ve alır. Anlayan ve alan, bozukluğundan sıyrılıp, gerçek doğasına döner. Böylece kalbin gücü, her şeyi sevgiye dönüştürür.