Kalimera Fener Şalom Balat Suriçi'nde Kayıp Zamanlar

Stok Kodu:
9789758015443
Boyut:
13.50x21.00
Sayfa Sayısı:
238
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
3
Basım Tarihi:
2020-02
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
%10 indirimli
40,00
36,00
9789758015443
666051
Kalimera Fener Şalom Balat
Kalimera Fener Şalom Balat Suriçi'nde Kayıp Zamanlar
36.00

1950'li 1960'lı yıllarda Unkapanı'ndan Ayvansaray'a kadar uzanan Haliç kıyısındaki tarihi semtlerde halen mahalle yaşamı hüküm sürüyordu.

Ve de bu semtlerin kadim Hıristiyan ve Yahudi cemaatlerinin, Müslüman komşuları ile birlikte yüzyıllarca yan yana yaşayarak yarattıkları Kozmopolit İstanbul Kültürü son demlerini yaşıyordu. Bu kitap bu semtlerde artık kaybolan o kozmopolit yaşamın son dönemlerine bir yolculuk kitabıdır.

Acı olan bir şey varsa, o da, bu şehrin kültüründe yüzyıllardan beri çok önemli bir yer tutan gayrimüslimlerin yani Rum, Ermeni ve Yahudilerin, devletin ‘Türkleştirme Politikası' neticesinde uğradıkları haksızlıklar ve yaşadıkları korkular nedeniyle bu şehri terk etmeleri, daha doğrusu terk ettirilmeleriydi.

Onlar bu şehirde hâkim olan mahalle kültürünün ve kozmopolit yaşamın ayrılmaz birer parçası ve şehrin renkleriydiler. Onların sayıları azalınca İstanbul'un kozmopolit kültürü öksüz kalmıştı. Oysa bu kozmopolit kültür, yüzlerce yıllık bir yaşam birlikteliğinin ürünüydü. Bu kültür İstanbul'a Doğu Roma, Bizans ve Osmanlı dönemlerinden kalan tarihi bir mirastı.

...ve benim kuşağım İstanbul'da ki bu kozmopolit kültürün ve mahalle yaşamının son tanıklarıydı.

1950'li 1960'lı yıllarda Unkapanı'ndan Ayvansaray'a kadar uzanan Haliç kıyısındaki tarihi semtlerde halen mahalle yaşamı hüküm sürüyordu.

Ve de bu semtlerin kadim Hıristiyan ve Yahudi cemaatlerinin, Müslüman komşuları ile birlikte yüzyıllarca yan yana yaşayarak yarattıkları Kozmopolit İstanbul Kültürü son demlerini yaşıyordu. Bu kitap bu semtlerde artık kaybolan o kozmopolit yaşamın son dönemlerine bir yolculuk kitabıdır.

Acı olan bir şey varsa, o da, bu şehrin kültüründe yüzyıllardan beri çok önemli bir yer tutan gayrimüslimlerin yani Rum, Ermeni ve Yahudilerin, devletin ‘Türkleştirme Politikası' neticesinde uğradıkları haksızlıklar ve yaşadıkları korkular nedeniyle bu şehri terk etmeleri, daha doğrusu terk ettirilmeleriydi.

Onlar bu şehirde hâkim olan mahalle kültürünün ve kozmopolit yaşamın ayrılmaz birer parçası ve şehrin renkleriydiler. Onların sayıları azalınca İstanbul'un kozmopolit kültürü öksüz kalmıştı. Oysa bu kozmopolit kültür, yüzlerce yıllık bir yaşam birlikteliğinin ürünüydü. Bu kültür İstanbul'a Doğu Roma, Bizans ve Osmanlı dönemlerinden kalan tarihi bir mirastı.

...ve benim kuşağım İstanbul'da ki bu kozmopolit kültürün ve mahalle yaşamının son tanıklarıydı.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat