“Bir dertli kul idim derman arayan…” diye söze başladı Bayezid-i Bistami, “Kalbime bir süvari gibi indim.
Bütün ellerimle Hakk'ın kapısını çaldım, bela eliyle çalmadıkça kapı açılmadı. Bütün dillerle izin istedim, hüzün diliyle istemedikçe izin verilmedi. Bütün ayaklarla O'na giden yolda yürüdüm. Yokluk ayağıyla yürümedikçe dergâhına varamadım…
Denildi ki, “Ey Bayezid! Nefsinden boş ol. Hiç ol da gel.” Yıllarca gayret ettim. Ve bir gün sükût edince baktım ve gördüm ki derdim, dermanım imiş…
Şimdi sen başlangıç istiyorsan kalp süvarisi, beden piyadesi ol da yola çık!
“Bir dertli kul idim derman arayan…” diye söze başladı Bayezid-i Bistami, “Kalbime bir süvari gibi indim.
Bütün ellerimle Hakk'ın kapısını çaldım, bela eliyle çalmadıkça kapı açılmadı. Bütün dillerle izin istedim, hüzün diliyle istemedikçe izin verilmedi. Bütün ayaklarla O'na giden yolda yürüdüm. Yokluk ayağıyla yürümedikçe dergâhına varamadım…
Denildi ki, “Ey Bayezid! Nefsinden boş ol. Hiç ol da gel.” Yıllarca gayret ettim. Ve bir gün sükût edince baktım ve gördüm ki derdim, dermanım imiş…
Şimdi sen başlangıç istiyorsan kalp süvarisi, beden piyadesi ol da yola çık!