Dokuz göbek soylardan Kam olan Öksüz kıyga.
Dün çocuktu şimdi genç kız
Onca çağ geçtiği yollar, erdiği sırlar,bildiği özler gördüğü gözler,
duyduğu sözler daha bir net şimdi…
Kam olmak bu idi
Kıyga biliyor artık.
El gibi gönenmedi belki, içindeki iyi ile kötünün cenginde.
Yüreği parçalandı ama başı hep dik, sözü hep tok oldu…
Sırlar çözüldüğünde hoş ola…
Kamlar bilirdi, görürdü ama söylemezdi.
Söylemek gerek diyordu bazen, tutamıyordu kendini.
Her bildiğini döylemek , doğru olmazdı ya
Çağ gerekti söylemek için ve beklemek doğru çağı.
Yükseliş için sır gerek
Onca Kam o gece geldi. Sır öğretmeye , el vermeye!
Dokuz soyun ulu Kam katun'u yüksel dediler
Dokuz göbek soylardan Kam olan Öksüz kıyga.
Dün çocuktu şimdi genç kız
Onca çağ geçtiği yollar, erdiği sırlar,bildiği özler gördüğü gözler,
duyduğu sözler daha bir net şimdi…
Kam olmak bu idi
Kıyga biliyor artık.
El gibi gönenmedi belki, içindeki iyi ile kötünün cenginde.
Yüreği parçalandı ama başı hep dik, sözü hep tok oldu…
Sırlar çözüldüğünde hoş ola…
Kamlar bilirdi, görürdü ama söylemezdi.
Söylemek gerek diyordu bazen, tutamıyordu kendini.
Her bildiğini döylemek , doğru olmazdı ya
Çağ gerekti söylemek için ve beklemek doğru çağı.
Yükseliş için sır gerek
Onca Kam o gece geldi. Sır öğretmeye , el vermeye!
Dokuz soyun ulu Kam katun'u yüksel dediler