Kendinle vedalaşma vakti. Bir daha asla eskisi gibi olamayacaksın. Önce sesin değişecek sonra yürüyüşün. Ardından kaybedişlerin olacak. Sevenlerin hiçbir zaman seni sevmeyecek, güvenemeyeceksin hiçbir zaman. Boğulacaksın bu adına sessizlik denilen illetin tam ortasında. İnsanların seni dinlemesini isteyeceksin, seni dinlemediklerinde bunu bir daha istememen gerektiğini anlayacaksın, ruhunu söküp uçsuz bucaksız bir yere bağlamak isteyeceksin ama insan olduğunu hatırlayacaksın. Sana anlatılan her hikâyede kendinden pay çıkaracaksın, anlattığın her hikâyede kendini anacaksın, seni duymalarını isteyecek kadar haykıracak öte yandan kimsenin seni bulmasını istemediğin bir yerde ölmek isteyeceksin, gözlerinden korkacaksın, ellerinden utanacaksın, saçlarını kökünden kesmek isteyeceksin, dünyadaki tüm kediler ölsün isteyeceksin, sen istemesen de delireceksin, delirsen de isteyemeyeceksin…”
Kendinle vedalaşma vakti. Bir daha asla eskisi gibi olamayacaksın. Önce sesin değişecek sonra yürüyüşün. Ardından kaybedişlerin olacak. Sevenlerin hiçbir zaman seni sevmeyecek, güvenemeyeceksin hiçbir zaman. Boğulacaksın bu adına sessizlik denilen illetin tam ortasında. İnsanların seni dinlemesini isteyeceksin, seni dinlemediklerinde bunu bir daha istememen gerektiğini anlayacaksın, ruhunu söküp uçsuz bucaksız bir yere bağlamak isteyeceksin ama insan olduğunu hatırlayacaksın. Sana anlatılan her hikâyede kendinden pay çıkaracaksın, anlattığın her hikâyede kendini anacaksın, seni duymalarını isteyecek kadar haykıracak öte yandan kimsenin seni bulmasını istemediğin bir yerde ölmek isteyeceksin, gözlerinden korkacaksın, ellerinden utanacaksın, saçlarını kökünden kesmek isteyeceksin, dünyadaki tüm kediler ölsün isteyeceksin, sen istemesen de delireceksin, delirsen de isteyemeyeceksin…”