Adımını yere basar basmaz, yumuşak, vıcık, ılık bir şeyler hissetti ayağında. Spor ayakkabısının üzerini kaplayan tezeği diğer ayağının tabanıyla sıyırırken gülümseyerek “Az kaldı az, şanssızlık olmayacak artık.” diye mırıldandı. “Kan akacak ve bitecek.”
Kan Akacak ve Bitecek birbirine benzemeyen ama sözbirliği eden altı öyküden oluşuyor. Altısının da birbirine kavuştuğu nokta, işsizliğin, çaresizliğin genişlettiği boşlukta gezinen nevrotik karakterler. Bu karakterlerin sistem içerisinde yavaş yavaş kaybolurken, hâlâ kendileri için bir şeyler yapabileceklerine inanıp mücadele etmeleriyse fazlasıyla gülünç bir hal alıyor. Bizimkiler gibi.
Yalın bir gözlemle, insanın yaşama değil, yaşamın insana bakışını sarkastik biçimde değerlendiriyor Tuna Yukay. Oluşturduğu bu alaycı tezatlar hayatımız kadar değerli ve gerçek. Hikayelerini humour üzerine kuran Yukay, Kan Akacak ve Bitecek ile okurunu mizahın karanlığına çekiyor.
Adımını yere basar basmaz, yumuşak, vıcık, ılık bir şeyler hissetti ayağında. Spor ayakkabısının üzerini kaplayan tezeği diğer ayağının tabanıyla sıyırırken gülümseyerek “Az kaldı az, şanssızlık olmayacak artık.” diye mırıldandı. “Kan akacak ve bitecek.”
Kan Akacak ve Bitecek birbirine benzemeyen ama sözbirliği eden altı öyküden oluşuyor. Altısının da birbirine kavuştuğu nokta, işsizliğin, çaresizliğin genişlettiği boşlukta gezinen nevrotik karakterler. Bu karakterlerin sistem içerisinde yavaş yavaş kaybolurken, hâlâ kendileri için bir şeyler yapabileceklerine inanıp mücadele etmeleriyse fazlasıyla gülünç bir hal alıyor. Bizimkiler gibi.
Yalın bir gözlemle, insanın yaşama değil, yaşamın insana bakışını sarkastik biçimde değerlendiriyor Tuna Yukay. Oluşturduğu bu alaycı tezatlar hayatımız kadar değerli ve gerçek. Hikayelerini humour üzerine kuran Yukay, Kan Akacak ve Bitecek ile okurunu mizahın karanlığına çekiyor.