Üçüncü Dünya fırtına kuşağı olmayı sürdürüyor. İnsanlık ya sosyalizmi ya da barbarlığı seçecek. Samir Amin, Üçüncü Dünya'nın çelişmelerinin tipolojisini çizerken yeni dünya durumunu analiz ediyor. Kriz, dünya ölçeğinde kutuplaşma ve sermayenin tarihsel engeller oluşturduğunu sergiliyor. Krize yanıt, dünyanın her yerindeki sistemlerin hem de bu sistemler arasındaki ilişkilerin örgütlenmesinde köklü politikdönüşümler gerektirir.
Liberal yeni dünya düzeni, kutuplaşmayı keskinleştirecek yeniden üretecek ve böylece çevre halklarını, dayatılan kompradorlaşmaya karşı harekete geçecek.
Kuzey'in, Güney'in işlerine müdahelesi, her bakımdan, her zaman ve her biçimde olumsuzdur.
Batı orduları, Asya, Afrika ve Latin Amerika halklarına asla refah, barış ve demokrasi getirmeyecektir.
Kapitalizm, beş yüz yılda olduğu gibi, gelecekte de ancak kölelik, emeğin ve zenginliklerin sömürüsü ve hakların gasbını getirebilir.
Kuzey'in ve Güney'in ilerici güçleri bunu kavramalıdır.
Üçüncü Dünya fırtına kuşağı olmayı sürdürüyor. İnsanlık ya sosyalizmi ya da barbarlığı seçecek. Samir Amin, Üçüncü Dünya'nın çelişmelerinin tipolojisini çizerken yeni dünya durumunu analiz ediyor. Kriz, dünya ölçeğinde kutuplaşma ve sermayenin tarihsel engeller oluşturduğunu sergiliyor. Krize yanıt, dünyanın her yerindeki sistemlerin hem de bu sistemler arasındaki ilişkilerin örgütlenmesinde köklü politikdönüşümler gerektirir.
Liberal yeni dünya düzeni, kutuplaşmayı keskinleştirecek yeniden üretecek ve böylece çevre halklarını, dayatılan kompradorlaşmaya karşı harekete geçecek.
Kuzey'in, Güney'in işlerine müdahelesi, her bakımdan, her zaman ve her biçimde olumsuzdur.
Batı orduları, Asya, Afrika ve Latin Amerika halklarına asla refah, barış ve demokrasi getirmeyecektir.
Kapitalizm, beş yüz yılda olduğu gibi, gelecekte de ancak kölelik, emeğin ve zenginliklerin sömürüsü ve hakların gasbını getirebilir.
Kuzey'in ve Güney'in ilerici güçleri bunu kavramalıdır.