Arzu, bir eksikliğin doyurulması olarak anlaşıldığında, özneyi eksik olana, yasaya ve dilsel gösterenin gücüne tabi kılmaya eğilimlidir. Olumsuzlama mantığının ötesinde arzuyu olumlayarak düşünmek ise, arzuyu oluşla düşünmeyi, onu üretimden ve potansiyel kavramından yola çıkarak kavramayı önerir.
Politik ekonomi ve libidinal ekonominin ilişkisi nedir? Bunları birbirinden ayrı düşünerek, “içe yansıtma” mekanizmalarının analizi sayesinde bu ikisinin ilişkisini açıklamaya mı çalışacağız, yoksa altyapının hali hazırda bir arzu yatırımı alanı olduğunu kabul ederek, arzunun bireyselci yorumlarından kaçınıp, onun baştan beri toplumsal bir üretim alanı olduğunu kabul edip, sadece kendimiz hakkında sandığımız bilinçdışının hali hazırda ekonominin ta kendisi olduğunu mu düşüneceğiz? Yasayı ve bedeni iç içe anlamak mümkün mü? Aklı ve bedeni çakıştırabilir miyiz?
Bu sorularla yola çıkan KaosQ+ 3. sayısında “arzu” kavramını merkeze alan, üzerinde durmaya değer bu iki teorik hat üzerinden ilerledi.
Arzu, bir eksikliğin doyurulması olarak anlaşıldığında, özneyi eksik olana, yasaya ve dilsel gösterenin gücüne tabi kılmaya eğilimlidir. Olumsuzlama mantığının ötesinde arzuyu olumlayarak düşünmek ise, arzuyu oluşla düşünmeyi, onu üretimden ve potansiyel kavramından yola çıkarak kavramayı önerir.
Politik ekonomi ve libidinal ekonominin ilişkisi nedir? Bunları birbirinden ayrı düşünerek, “içe yansıtma” mekanizmalarının analizi sayesinde bu ikisinin ilişkisini açıklamaya mı çalışacağız, yoksa altyapının hali hazırda bir arzu yatırımı alanı olduğunu kabul ederek, arzunun bireyselci yorumlarından kaçınıp, onun baştan beri toplumsal bir üretim alanı olduğunu kabul edip, sadece kendimiz hakkında sandığımız bilinçdışının hali hazırda ekonominin ta kendisi olduğunu mu düşüneceğiz? Yasayı ve bedeni iç içe anlamak mümkün mü? Aklı ve bedeni çakıştırabilir miyiz?
Bu sorularla yola çıkan KaosQ+ 3. sayısında “arzu” kavramını merkeze alan, üzerinde durmaya değer bu iki teorik hat üzerinden ilerledi.