Trans Çalışmaları
Yaptığımız şey kimliklerimizin gerçekliğini açıkça göstermektir, biz translar dünyaları beraberimizde getirebiliriz. Sırtlandığımız yük, ihtiyacımız ve ödülümüz budur, bu bizim süper gücümüzdür. Arzu ile hakikatin ayrı düştüğü yarık boyu filizlenen transgerçeklikler, olandan olacak olana akan yeni gerçeklikler şimdi meydana çıkıyor.
Bir şeyler çoktan dönüştü; yer yerinden oynadı, iklim değişti. Ufalanarak durdukları yeri yeniden belirleyen kıtaları ya da toprak, hava, ateş ve suyun gezegenin ısınan yüzeyi boyunca oluşturduğu yeni desenleri görebildiğimiz gibi, bunun izlerini etrafımızda açıkça görürüz. Kimliğimizin sırlarını kulağımıza fısıldayan ve bizi bizim gibilerin yanına iliştiren uçsuz bucaksız bir gayrışahsi sosyal aygıt—toplumsal cinsiyet başlı başına değişti, değişiyor ve bizi değiştiriyor. Hepimizi. Bizler de onu değiştiriyoruz. Bireyliğin alışılmadık biçimlerinin bugünlerde kültürel kazanı en tepesine dek kaynatıyor olması ve yeni azınlıkların tanınma için seslerini yükseltmeleri yaşamın içinde daha derinlerdeki bir akıntının göstergesi, aynı zamanda semptomudur. Her birimizin kendine özgü yollar izleyerek içerisinde ve karşısında hareket aldığı o şekil değiştiren Leviathan'ın hikâyesi —toplumsal cinsiyet—tam da şimdi yeni baştan anlatılmalıdır.
Prof. Dr. Susan Stryker
Trans Çalışmaları
Yaptığımız şey kimliklerimizin gerçekliğini açıkça göstermektir, biz translar dünyaları beraberimizde getirebiliriz. Sırtlandığımız yük, ihtiyacımız ve ödülümüz budur, bu bizim süper gücümüzdür. Arzu ile hakikatin ayrı düştüğü yarık boyu filizlenen transgerçeklikler, olandan olacak olana akan yeni gerçeklikler şimdi meydana çıkıyor.
Bir şeyler çoktan dönüştü; yer yerinden oynadı, iklim değişti. Ufalanarak durdukları yeri yeniden belirleyen kıtaları ya da toprak, hava, ateş ve suyun gezegenin ısınan yüzeyi boyunca oluşturduğu yeni desenleri görebildiğimiz gibi, bunun izlerini etrafımızda açıkça görürüz. Kimliğimizin sırlarını kulağımıza fısıldayan ve bizi bizim gibilerin yanına iliştiren uçsuz bucaksız bir gayrışahsi sosyal aygıt—toplumsal cinsiyet başlı başına değişti, değişiyor ve bizi değiştiriyor. Hepimizi. Bizler de onu değiştiriyoruz. Bireyliğin alışılmadık biçimlerinin bugünlerde kültürel kazanı en tepesine dek kaynatıyor olması ve yeni azınlıkların tanınma için seslerini yükseltmeleri yaşamın içinde daha derinlerdeki bir akıntının göstergesi, aynı zamanda semptomudur. Her birimizin kendine özgü yollar izleyerek içerisinde ve karşısında hareket aldığı o şekil değiştiren Leviathan'ın hikâyesi —toplumsal cinsiyet—tam da şimdi yeni baştan anlatılmalıdır.
Prof. Dr. Susan Stryker