Kapıları seviyorum. Özellikle iffeti, onuru ve asaleti temsil eden iki kanatlı kapıları… Kapı iki kanatlı olmalı, tıpkı beyit gibi, kucaklamalı bütün yârânı, koruyup gözetmeli fukarayı ve garibi. Zira atalarımızdan öğrendiğimiz, ama unuttuğumuz hakikat şudur: Komşu kapısı, bazen sığınağı olur komşunun… Orada dertler paylaşılarak yele verilir; gam, kasavet dağılır, nedâmet tecrübeye tebdîl eder, umut kaleminin ucu açılır.
Kapılar, inşa eder insanı.
Evet, insan kapıda insan olur. Bu kapı, sadece hâne-i saâdet kapısı değildir; bazen dost kapısı, bazen yâr kapısı olur. Bazen bir devletlinin, bazen bir hamiyetperverin, eşrâfın yahut kâmil bir insanın kapısıdır; âlî kapı... Mektep kapısı olur mesela; insanı yoğuran… Bazen ulu bir mabede de açılır; aklı ve gönlü tazeler. Kapı açılır, buyur eder; yeni bir dünyaya adım atar insan.
Kapıları seviyorum. Özellikle iffeti, onuru ve asaleti temsil eden iki kanatlı kapıları… Kapı iki kanatlı olmalı, tıpkı beyit gibi, kucaklamalı bütün yârânı, koruyup gözetmeli fukarayı ve garibi. Zira atalarımızdan öğrendiğimiz, ama unuttuğumuz hakikat şudur: Komşu kapısı, bazen sığınağı olur komşunun… Orada dertler paylaşılarak yele verilir; gam, kasavet dağılır, nedâmet tecrübeye tebdîl eder, umut kaleminin ucu açılır.
Kapılar, inşa eder insanı.
Evet, insan kapıda insan olur. Bu kapı, sadece hâne-i saâdet kapısı değildir; bazen dost kapısı, bazen yâr kapısı olur. Bazen bir devletlinin, bazen bir hamiyetperverin, eşrâfın yahut kâmil bir insanın kapısıdır; âlî kapı... Mektep kapısı olur mesela; insanı yoğuran… Bazen ulu bir mabede de açılır; aklı ve gönlü tazeler. Kapı açılır, buyur eder; yeni bir dünyaya adım atar insan.