Kapitalizmin çoğu Marksizmle bağlantılı olmak üzere sayısız eleştirisi yapıldı. 'Marksizm adına ya da "yeni" Marksizmler adına, post-Marksizm adına ya da daha "uzakta" çeşitli muhalif kesimler adına yürütülen birçok kapitalizm eleştirisi, bugünün kapitalizmi karşısında trajik biçimde etkisiz kalmıştır.' Kapitalizm, demokrasisi, modern kentleri, küreselleşmesi ya da emperyalizmiyle dünyanın efendisi durumundadır. Hem iktisadi, hem de politik efendi. Nasıl değerlendirilirse değerlendirilsin 'sosyalizmlere' galip gelen bir sistem. Fakat kapitalizm eleştirileri, kapitalizmin bütün görünür malzemesine rağmen hiçbir zaman olmadığı kadar etkisiz kalmaktadır. Çünkü "Kapitalizmin dünyasında" gelişen her yeni olay, kapitalizm eleştirileri ve eleştirinin muhatapları nezdinde dikkat dağıtıcı yeni etkiler yaratıyor. O halde kaygı duymalı mıyız? Kuşatması ve baskısı altında yaşadığımız, hareket ve düşünme tarzlarımızı her an etkileme ya da belirleme kudretine sahip olan kapitalizmin kökenini tartışmanın bir önemi var mıdır? Kapitalizmin, yüzyıllar öncesinde kalan ve çoktan tarihe karışan "Kökeni"nin bugünkü ve bugünden sonraki hayatımız üzerinde belirleyiciliği var mıdır?
Wood, kaygı duyarak vardır diyor. Ona göre, "Kapitalizme karşılık gelecek alternatiflerin düşünülmesi, kaçınılmaz olarak kapitalizmin geçmişi üzerine geliştirilen alternatif kavramlar hakkında düşünmemizi de gerektirir' ve "Kapitalizmin tarihini anlayış tarzımızın kapitalizmin kendisini anlayış tarzımız üzerinde büyük bir etkisi vardır." Örneğin "Kapitalizmin kökeni tartışmalarındaki pek çok Marksist, Marksist olmayan tarihçilerden etkilenmiş" ve "kapitalizmi insanı gelişimin doğal bir sonucu olarak kabul etmiştir".
Dahası bu kabul, yani "kapitalizmin doğallaştırılası, geçmişe ilişkin anlayışımızı sınırlayarak kapitalizmin aşılamayacak/geçilmeyecek bir olgu olarak kabul edilmesine, geleceğe ilişkin umut ve beklentilerimizin - gerçek bir alternatif olarak sosyalizm düşüncesinin imkanlarının - de kısıtlanmasına yol açmıştır."
Kapitalizmin çoğu Marksizmle bağlantılı olmak üzere sayısız eleştirisi yapıldı. 'Marksizm adına ya da "yeni" Marksizmler adına, post-Marksizm adına ya da daha "uzakta" çeşitli muhalif kesimler adına yürütülen birçok kapitalizm eleştirisi, bugünün kapitalizmi karşısında trajik biçimde etkisiz kalmıştır.' Kapitalizm, demokrasisi, modern kentleri, küreselleşmesi ya da emperyalizmiyle dünyanın efendisi durumundadır. Hem iktisadi, hem de politik efendi. Nasıl değerlendirilirse değerlendirilsin 'sosyalizmlere' galip gelen bir sistem. Fakat kapitalizm eleştirileri, kapitalizmin bütün görünür malzemesine rağmen hiçbir zaman olmadığı kadar etkisiz kalmaktadır. Çünkü "Kapitalizmin dünyasında" gelişen her yeni olay, kapitalizm eleştirileri ve eleştirinin muhatapları nezdinde dikkat dağıtıcı yeni etkiler yaratıyor. O halde kaygı duymalı mıyız? Kuşatması ve baskısı altında yaşadığımız, hareket ve düşünme tarzlarımızı her an etkileme ya da belirleme kudretine sahip olan kapitalizmin kökenini tartışmanın bir önemi var mıdır? Kapitalizmin, yüzyıllar öncesinde kalan ve çoktan tarihe karışan "Kökeni"nin bugünkü ve bugünden sonraki hayatımız üzerinde belirleyiciliği var mıdır?
Wood, kaygı duyarak vardır diyor. Ona göre, "Kapitalizme karşılık gelecek alternatiflerin düşünülmesi, kaçınılmaz olarak kapitalizmin geçmişi üzerine geliştirilen alternatif kavramlar hakkında düşünmemizi de gerektirir' ve "Kapitalizmin tarihini anlayış tarzımızın kapitalizmin kendisini anlayış tarzımız üzerinde büyük bir etkisi vardır." Örneğin "Kapitalizmin kökeni tartışmalarındaki pek çok Marksist, Marksist olmayan tarihçilerden etkilenmiş" ve "kapitalizmi insanı gelişimin doğal bir sonucu olarak kabul etmiştir".
Dahası bu kabul, yani "kapitalizmin doğallaştırılası, geçmişe ilişkin anlayışımızı sınırlayarak kapitalizmin aşılamayacak/geçilmeyecek bir olgu olarak kabul edilmesine, geleceğe ilişkin umut ve beklentilerimizin - gerçek bir alternatif olarak sosyalizm düşüncesinin imkanlarının - de kısıtlanmasına yol açmıştır."