Sahilde üç adam duruyordu. Ortadakinin yüzü, Mary ve Robert'e çok benziyordu. Çocukların hisleri doğru çıkmıştı. Kaptan Grant oradaydı. Babayla çocukların karşılaşması, herkesin gözlerini yaşartmıştı. Kaptan Grant, Robert'i bırakıp Mary'i kucaklıyor, Mary'i bırakıp Robert'i kucaklıyordu. Karşılaşmadan sonra, Kaptan Grant kurtarıcılarına adayı gezdirdi. Bu ada, denizden fışkıran volkanik bir dağın tepesiydi. Kaptan Grant, bu adada tana bir Robenson hayatı yaşamıştı. Toprağı sürüp ekmişler, vahşi keçiler üretmişler, inşa ettikleri büyük bir kulübede barınmışlardı. Gemiden kurtarabildikleri aletlerle enlem ve boylamları belirleyebildikleri için, Lord Glenarvan'ın bir köpekbalığının karnında bulduğu mesajı denize atmışlardı.
Sahilde üç adam duruyordu. Ortadakinin yüzü, Mary ve Robert'e çok benziyordu. Çocukların hisleri doğru çıkmıştı. Kaptan Grant oradaydı. Babayla çocukların karşılaşması, herkesin gözlerini yaşartmıştı. Kaptan Grant, Robert'i bırakıp Mary'i kucaklıyor, Mary'i bırakıp Robert'i kucaklıyordu. Karşılaşmadan sonra, Kaptan Grant kurtarıcılarına adayı gezdirdi. Bu ada, denizden fışkıran volkanik bir dağın tepesiydi. Kaptan Grant, bu adada tana bir Robenson hayatı yaşamıştı. Toprağı sürüp ekmişler, vahşi keçiler üretmişler, inşa ettikleri büyük bir kulübede barınmışlardı. Gemiden kurtarabildikleri aletlerle enlem ve boylamları belirleyebildikleri için, Lord Glenarvan'ın bir köpekbalığının karnında bulduğu mesajı denize atmışlardı.