Şiirlerin bir bölümü mitoloji ve eski… tarihsel olaylardan kaynaklanarak günümüz yorumuyla özdeş kılınarak ele alınırken, bir kısmı da yaşadığı çevrenin izlemlerini taşıyor… ozanın şiirlerinde insan, şiirin orijinini oluşturuyor.
- İ. Güven Kaya
Tarihi güncele yaslanan, yüksekleri dokunulur kılma çabasında, eleştirel, gerçekçi ve toplumcu şiirler.
- Cumhuriyet
Şiir dilinin sadeliği ile vurgulanmak istenen anlamın çok katlılığı geniş bir evreni kapsıyor, alabildiğine. Ölçüsüz, belirli bir kafiye düzeni yok, kafiye, iç kafiye şeklinde de geliştirilmiş yer yer. İlginç yapı kurmada kaygı hemen hemen yok. Anlama yönelindiğinde giderek sağlam bir kişilik çıkıyor ortaya. Bireyselliğini saklamıyor ozan. Ama insandan da vazgeçemiyor. Onun yaşantısından, kaygı, sevgi ve acılarından. Duygu ve düşünce kefelerini sağlam bir ustalıkla dengelemiş, hırs, inanç ve bekinişle dolu. Yine de bekinişine insan özgürlüğü fikrini taşı-yabilmiş, bunu yaparken de sanatı unutmamış Ulukaya.
İmgeler kısmen doğaya açılsa da, çağrışımları hep insan. Gürül gürül insan fışkıran bir dil. Doğayı, şarabı sever gibi insanı kucaklamak…
Realist bir algılamayı ender rastlanır bir başkaldırıyla ilginç, ilginç olduğu kadar da kendine özgü bir biçimde sunan ozan azdır. Anlaşılan birikimine sanat bilgisini de eklemiş Ulukaya.
Kara bir kaya dibinde susuz çiğdem görmüş türküymüşçesine sürdürüyor, ne abartılmış bir iç döküşü vurgulamakta ne de nihilizmi.
Dokunduğu yerden ses çıkaran böylesine kalıcılığı kutlarız.
- M. Orhan Doğantuğ
…..zorlu bir işçilik ve baştan sona özgün bir duyarlık… işitselden görsele giden bir ilişki… Yaşam dolu şiirlere merhaba.
- Hüdai Ülker
Şiirlerin bir bölümü mitoloji ve eski… tarihsel olaylardan kaynaklanarak günümüz yorumuyla özdeş kılınarak ele alınırken, bir kısmı da yaşadığı çevrenin izlemlerini taşıyor… ozanın şiirlerinde insan, şiirin orijinini oluşturuyor.
- İ. Güven Kaya
Tarihi güncele yaslanan, yüksekleri dokunulur kılma çabasında, eleştirel, gerçekçi ve toplumcu şiirler.
- Cumhuriyet
Şiir dilinin sadeliği ile vurgulanmak istenen anlamın çok katlılığı geniş bir evreni kapsıyor, alabildiğine. Ölçüsüz, belirli bir kafiye düzeni yok, kafiye, iç kafiye şeklinde de geliştirilmiş yer yer. İlginç yapı kurmada kaygı hemen hemen yok. Anlama yönelindiğinde giderek sağlam bir kişilik çıkıyor ortaya. Bireyselliğini saklamıyor ozan. Ama insandan da vazgeçemiyor. Onun yaşantısından, kaygı, sevgi ve acılarından. Duygu ve düşünce kefelerini sağlam bir ustalıkla dengelemiş, hırs, inanç ve bekinişle dolu. Yine de bekinişine insan özgürlüğü fikrini taşı-yabilmiş, bunu yaparken de sanatı unutmamış Ulukaya.
İmgeler kısmen doğaya açılsa da, çağrışımları hep insan. Gürül gürül insan fışkıran bir dil. Doğayı, şarabı sever gibi insanı kucaklamak…
Realist bir algılamayı ender rastlanır bir başkaldırıyla ilginç, ilginç olduğu kadar da kendine özgü bir biçimde sunan ozan azdır. Anlaşılan birikimine sanat bilgisini de eklemiş Ulukaya.
Kara bir kaya dibinde susuz çiğdem görmüş türküymüşçesine sürdürüyor, ne abartılmış bir iç döküşü vurgulamakta ne de nihilizmi.
Dokunduğu yerden ses çıkaran böylesine kalıcılığı kutlarız.
- M. Orhan Doğantuğ
…..zorlu bir işçilik ve baştan sona özgün bir duyarlık… işitselden görsele giden bir ilişki… Yaşam dolu şiirlere merhaba.
- Hüdai Ülker