Türkiye ile Rusya arasındaki gerginlikler ve savaşlar üzerine tonlarca kitap ve makale yazıldı. Ama barış dönemleri hakkında yazılanlar o kadar az ki…
Gazeteci Yazar Hakan Aksay, gazeteci Olga Haldız ve dilbilimci-çevirmen Hülya Arslan, Kar ve Güneşin Dostluk Öyküsü kitabında, Türkiye ile Rusya arasındaki kültür ilişkilerini ele alıyor.
Yazarlar, iki ülke arasındaki kültürel ilişkilerin imparatorluklar zamanından SSCB ve Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulup gelişmesi aşamasına, İkinci Dünya Savaşı öncesi ve sonrası yıllarından günümüzde Rusya Federasyonu ve Türkiye arasındaki işbirliğine kadar farklı dönemlerini inceliyorlar.
Ayrıca kitapta Türkiye ve Rusya'dan birçok ünlü kültür insanının, ele alınan konularla ilgili yazı ve mülakatlarına da yer veriliyor.
Türkiye ile Rusya arasındaki kültürel işbirliği, tarih, ikili ilişkilerin siyasi ve askeri boyutunun öne çıktığı günümüz koşullarında belki de her zamankinden daha önemli. Geçmişi bilerek bugün kültürel işbirliğini çeşitlendirip geliştirmek, hem devletlerin, hem yerel yönetimlerin, hem de sivil toplum kuruluşları ile tek tek Rusya ve Türkiye vatandaşlarının önüne yaratıcılık ve sorumluluk isteyen bir görev alanı açıyor.
Türkiye ile Rusya arasındaki gerginlikler ve savaşlar üzerine tonlarca kitap ve makale yazıldı. Ama barış dönemleri hakkında yazılanlar o kadar az ki…
Gazeteci Yazar Hakan Aksay, gazeteci Olga Haldız ve dilbilimci-çevirmen Hülya Arslan, Kar ve Güneşin Dostluk Öyküsü kitabında, Türkiye ile Rusya arasındaki kültür ilişkilerini ele alıyor.
Yazarlar, iki ülke arasındaki kültürel ilişkilerin imparatorluklar zamanından SSCB ve Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulup gelişmesi aşamasına, İkinci Dünya Savaşı öncesi ve sonrası yıllarından günümüzde Rusya Federasyonu ve Türkiye arasındaki işbirliğine kadar farklı dönemlerini inceliyorlar.
Ayrıca kitapta Türkiye ve Rusya'dan birçok ünlü kültür insanının, ele alınan konularla ilgili yazı ve mülakatlarına da yer veriliyor.
Türkiye ile Rusya arasındaki kültürel işbirliği, tarih, ikili ilişkilerin siyasi ve askeri boyutunun öne çıktığı günümüz koşullarında belki de her zamankinden daha önemli. Geçmişi bilerek bugün kültürel işbirliğini çeşitlendirip geliştirmek, hem devletlerin, hem yerel yönetimlerin, hem de sivil toplum kuruluşları ile tek tek Rusya ve Türkiye vatandaşlarının önüne yaratıcılık ve sorumluluk isteyen bir görev alanı açıyor.