"Sözünün eri er kişi. De ki hiç yanılmaz mısınız? Elbette ki biz insanların içlerini görürüz. Biz insanların aynadaki aksi gibiyiz. Bilin ki kabuğumuzun hayrı bize azdır. Derlerse ki elimizden geleni yaptık, yanlışa düşenlerden olurlar. Ey tarafımız! Bildirin. Karşımızda duranların soluğunu kesemeyecekse ve biz yeniden yeşeren olacaksak içinde bulunduğumuz gövde toprağa düşsün! Ona binlerce kez lanet olsun! Öğretin! Düşmanın can yuvasına bizden bir iz bıraksınlar. And olsun ki biz onu toprak altında da toprak üstünde de bulacak olanız!..."
Ruhun karanlık yüzü...
Emirler bahsedilenler ve diğerleri...
Geçmişte bir kadın ölü üç kız çocuğunu peşinden sürüklemekte.
Bugün ise genç bir doktor bulduğu defterde yazılı olanları endişe dolu gözlerle okumakta...
Tüm bunlar gerçek mi?
Şimdilik bilinmeyenler ne kadar basit?
Veya bilinenler onların yanında ne kadar basit kalıyor?..
"Gereklimiz. Siz bizi çözdünüz. Şüphesiz ki savaşı başlatmış oldunuz."
"Sözünün eri er kişi. De ki hiç yanılmaz mısınız? Elbette ki biz insanların içlerini görürüz. Biz insanların aynadaki aksi gibiyiz. Bilin ki kabuğumuzun hayrı bize azdır. Derlerse ki elimizden geleni yaptık, yanlışa düşenlerden olurlar. Ey tarafımız! Bildirin. Karşımızda duranların soluğunu kesemeyecekse ve biz yeniden yeşeren olacaksak içinde bulunduğumuz gövde toprağa düşsün! Ona binlerce kez lanet olsun! Öğretin! Düşmanın can yuvasına bizden bir iz bıraksınlar. And olsun ki biz onu toprak altında da toprak üstünde de bulacak olanız!..."
Ruhun karanlık yüzü...
Emirler bahsedilenler ve diğerleri...
Geçmişte bir kadın ölü üç kız çocuğunu peşinden sürüklemekte.
Bugün ise genç bir doktor bulduğu defterde yazılı olanları endişe dolu gözlerle okumakta...
Tüm bunlar gerçek mi?
Şimdilik bilinmeyenler ne kadar basit?
Veya bilinenler onların yanında ne kadar basit kalıyor?..
"Gereklimiz. Siz bizi çözdünüz. Şüphesiz ki savaşı başlatmış oldunuz."