“Komiser Muzaffer, arşivden mevcut raporları çıkardı. Masasının üzerine serdi. Bu görevin gelip kendisini bulacağını sanki önceden biliyordu. Milli Birlik Komitesi Basın Sözcüsü Muzaffer yüzbaşı, 'Babıâli'den de tanklarla geçeceğiz,' demişti. Bu beklenmedik bir gelişme sayılmazdı. Siyasettekiler, yatak arkadaşlarını daima Babıâli sakinleri arasından seçerdi. 'Bunca mahremiyeti paylaşıp kader arkadaşlığı yaptıktan sonra, birine dokunup ötekini başıboş bırakmak olmazdı zaten,' diye düşündü. En azından devr-i sabıkta ikbal kapısı dışında bekletilen Babıâli'deki sadık dostlar için bunu yapmak gerekirdi. İşte devir değişmişti. 'Şimdi rövanş vakti; bu kadar azıtmasalardı onlar da. Bugünlerin geleceği her halinden belliydi,' dedi içinden...“
27 Mayıs İhtilali sonrasında dönemin ünlü kalemleri tek tek fişlenmişti. Söylentilerden oluşan bu raporlar, kırk yıldır ünlü yazarların peşini bırakmadı. Resmi dedikodular, son kırk yıldır kulaktan kulağa konuşuldu, zaman zaman kalem kavgalarında gündeme geldi; gazeteler ve yazarlar işlerine gelen kısımlarını birbirlerine karşı kullandı. Ama raporlar bir bütün olarak, bugüne kadar herkesin varlığından haberdar olduğu büyük bir sır olarak kalmayı başardı.
“Komiser Muzaffer, arşivden mevcut raporları çıkardı. Masasının üzerine serdi. Bu görevin gelip kendisini bulacağını sanki önceden biliyordu. Milli Birlik Komitesi Basın Sözcüsü Muzaffer yüzbaşı, 'Babıâli'den de tanklarla geçeceğiz,' demişti. Bu beklenmedik bir gelişme sayılmazdı. Siyasettekiler, yatak arkadaşlarını daima Babıâli sakinleri arasından seçerdi. 'Bunca mahremiyeti paylaşıp kader arkadaşlığı yaptıktan sonra, birine dokunup ötekini başıboş bırakmak olmazdı zaten,' diye düşündü. En azından devr-i sabıkta ikbal kapısı dışında bekletilen Babıâli'deki sadık dostlar için bunu yapmak gerekirdi. İşte devir değişmişti. 'Şimdi rövanş vakti; bu kadar azıtmasalardı onlar da. Bugünlerin geleceği her halinden belliydi,' dedi içinden...“
27 Mayıs İhtilali sonrasında dönemin ünlü kalemleri tek tek fişlenmişti. Söylentilerden oluşan bu raporlar, kırk yıldır ünlü yazarların peşini bırakmadı. Resmi dedikodular, son kırk yıldır kulaktan kulağa konuşuldu, zaman zaman kalem kavgalarında gündeme geldi; gazeteler ve yazarlar işlerine gelen kısımlarını birbirlerine karşı kullandı. Ama raporlar bir bütün olarak, bugüne kadar herkesin varlığından haberdar olduğu büyük bir sır olarak kalmayı başardı.