Türk İslam Edebiyatında Hz. Peygamber konulu, gerek manzum gerek mensur çok sayıda tür ve eserler ortaya kon-muştur. Bunlardan biri olan “mevlid” türünün edebiyatımızda özel bir yeri bulunmaktadır. Hz. Peygamber'in doğumu, hayatı, mucizeleri, gazaları, ahlakı, vefatı ve hilyesini konu alan mevlidler, özellikle Süleyman Çelebi'nin 1409 (m.) yılında nazmettiği Vesîletü'n-Necat'tan sonra çokça sevilen ve benzeri eserler verilen bir tür olmuştur. Bu eserlerden bir tanesi de Kara Vaiz'in, Mevlid adlı mesnevîsidir.
Mevlid geleneği içerisinde kaleme alınmış olan eserlerin günümüz Türkçesine çevrilmesi, kütüphanelerde saklı kalmış eserlerin gün yüzüne çıkması açısından önem taşımaktadır. Türk İslam Edebiyatında yazılan mevlid metinlerinin içerikleri hakkında bilgi verebilmek ve dönem dönem oluşan farklılıkları ortaya koyabilmek için, bu türde yazılmış eserlerin tespit edilmesi ve muhtevalarının değerlendirilmesi gerekmektedir.
Bu bağlamda biz de çalışmamızda, kendisi için Kara Vaiz, Vaiz, Vaiz-i Ümmî ve Vaiz-i Esved mahlaslarını kullanan, ancak bu isimle henüz kaynaklarda geçmeyen bir mevlid şairini ve eserini tanıtmaya gayret ettik.
Türk İslam Edebiyatında Hz. Peygamber konulu, gerek manzum gerek mensur çok sayıda tür ve eserler ortaya kon-muştur. Bunlardan biri olan “mevlid” türünün edebiyatımızda özel bir yeri bulunmaktadır. Hz. Peygamber'in doğumu, hayatı, mucizeleri, gazaları, ahlakı, vefatı ve hilyesini konu alan mevlidler, özellikle Süleyman Çelebi'nin 1409 (m.) yılında nazmettiği Vesîletü'n-Necat'tan sonra çokça sevilen ve benzeri eserler verilen bir tür olmuştur. Bu eserlerden bir tanesi de Kara Vaiz'in, Mevlid adlı mesnevîsidir.
Mevlid geleneği içerisinde kaleme alınmış olan eserlerin günümüz Türkçesine çevrilmesi, kütüphanelerde saklı kalmış eserlerin gün yüzüne çıkması açısından önem taşımaktadır. Türk İslam Edebiyatında yazılan mevlid metinlerinin içerikleri hakkında bilgi verebilmek ve dönem dönem oluşan farklılıkları ortaya koyabilmek için, bu türde yazılmış eserlerin tespit edilmesi ve muhtevalarının değerlendirilmesi gerekmektedir.
Bu bağlamda biz de çalışmamızda, kendisi için Kara Vaiz, Vaiz, Vaiz-i Ümmî ve Vaiz-i Esved mahlaslarını kullanan, ancak bu isimle henüz kaynaklarda geçmeyen bir mevlid şairini ve eserini tanıtmaya gayret ettik.