Karabibik, Nâbızâde Nâzım'ın 1890 yılında Servet-i Fünûn dergisinde bölümler halinde yayımlanan 1896 yılında da bir roman haline getirilip basılan Türk Edebiyatı'nın ilk köy ve köylü konusunu ele alan romanıdır. Nâbızâde Nâzım, Karabibik'i yazabilmek için önce Antalya'nın köylerini gezip görmüş ve araştırmalar yapmıştır. Romanda köylülerin konuşmasını yöresel ağız özellikleri olduğu gibi aktarmaktadır. Eserde köylülerin konuşmasını, yöresel ağız özellikleriyle olduğu gibi aktarmaya özen göstermiştir. Köylülerin dünyasına inmeyi başaran yazar romanında; arazi, tarla, öküz, hayvan gibi ögeleri öne çıkarmış ve köy geleneklerine de geniş yer ayırmıştır.
Zengin Yosturoğlu, fakir köylüsü Karabibik, faizle borç veren Rum bakkal Yanni, Karabibik'in kızı Huri ve Yosturoğlu'nun yeğeni Hüseyin gibi tiplemelerin doğallığı ve olayın akışındaki gerçeklik; eserin, natüralizmin ve realizmin ilkelerine bağlı kalınarak yazıldığını bize hissettirir. Yazar bu kişilerle köy yaşamını ve kişiler arasındaki ilişkileri doğal bir şekilde yansıtmıştır. Bu kişilerin hepsi romanın yazıldığı dönemde bir Anadolu köyünde karşılaşılabilecek kişilerdir.
Karabibik, Nâbızâde Nâzım'ın 1890 yılında Servet-i Fünûn dergisinde bölümler halinde yayımlanan 1896 yılında da bir roman haline getirilip basılan Türk Edebiyatı'nın ilk köy ve köylü konusunu ele alan romanıdır. Nâbızâde Nâzım, Karabibik'i yazabilmek için önce Antalya'nın köylerini gezip görmüş ve araştırmalar yapmıştır. Romanda köylülerin konuşmasını yöresel ağız özellikleri olduğu gibi aktarmaktadır. Eserde köylülerin konuşmasını, yöresel ağız özellikleriyle olduğu gibi aktarmaya özen göstermiştir. Köylülerin dünyasına inmeyi başaran yazar romanında; arazi, tarla, öküz, hayvan gibi ögeleri öne çıkarmış ve köy geleneklerine de geniş yer ayırmıştır.
Zengin Yosturoğlu, fakir köylüsü Karabibik, faizle borç veren Rum bakkal Yanni, Karabibik'in kızı Huri ve Yosturoğlu'nun yeğeni Hüseyin gibi tiplemelerin doğallığı ve olayın akışındaki gerçeklik; eserin, natüralizmin ve realizmin ilkelerine bağlı kalınarak yazıldığını bize hissettirir. Yazar bu kişilerle köy yaşamını ve kişiler arasındaki ilişkileri doğal bir şekilde yansıtmıştır. Bu kişilerin hepsi romanın yazıldığı dönemde bir Anadolu köyünde karşılaşılabilecek kişilerdir.