karınca ayini
gözlerinin ardında bir karınca yuvası vardı senin,gördüm,
onlar eşeledikçe kirpiğinin toprağını,
yüreği karıncalanan, bir kördüm.
her gün bir parçamı taşıdılar yuvaya
ayaklarında tutku kıran prangalarla,
bakışındaki dünya bozan ayine çağırdılar beni.
o ayinde, her sabah kendini lanetleyen birkadının teninde,
bir azize kalbiyle uyanan dünyanın, rüyası vardı.
parmaklıklara değen saçlarında senin,
buhurdan o rüyalar
külsüz dumansız tutuşup yandı.
oysa onlar, Süleyman'ın devrilmesin diye tahtı,
cehenneme su taşıyan karıncalardı.
aşk, cennetin kirletilmesin diye yok sayıldığı bir suskuda,
karıncadan bir katliamdı.
karınca ayini
gözlerinin ardında bir karınca yuvası vardı senin,gördüm,
onlar eşeledikçe kirpiğinin toprağını,
yüreği karıncalanan, bir kördüm.
her gün bir parçamı taşıdılar yuvaya
ayaklarında tutku kıran prangalarla,
bakışındaki dünya bozan ayine çağırdılar beni.
o ayinde, her sabah kendini lanetleyen birkadının teninde,
bir azize kalbiyle uyanan dünyanın, rüyası vardı.
parmaklıklara değen saçlarında senin,
buhurdan o rüyalar
külsüz dumansız tutuşup yandı.
oysa onlar, Süleyman'ın devrilmesin diye tahtı,
cehenneme su taşıyan karıncalardı.
aşk, cennetin kirletilmesin diye yok sayıldığı bir suskuda,
karıncadan bir katliamdı.