Gece kadar karanlık, denizin dibi gibi sessiz… Beklemek, boşluğa bakarak, ufuktan bir ışık belirtisi umarak, sadece beklemek…Çaresiz bir sessizlikte belirsizliği kusmamaktır sabır. Oysa içi dolu doludur. Haykırması, “yeter ulan, artık isyaan!” diye yeri göğü inletmesi gerekirken, hayır diyor yüreğinin sabır değirmeni. Kapılar kapalıdır diyor, heba edemezsin yüreğinin taşkınlığını faydasız bir çığlığa, yasak diyor… Bu öğütülen bir sızıdır. Etinle, kemiğinle, yaşayan her bir hücrenle hissedeceğin bir sızı… Dinmesi, sabrın vicdanına kalmış, yaman bir sızı…
Gece kadar karanlık, denizin dibi gibi sessiz… Beklemek, boşluğa bakarak, ufuktan bir ışık belirtisi umarak, sadece beklemek…Çaresiz bir sessizlikte belirsizliği kusmamaktır sabır. Oysa içi dolu doludur. Haykırması, “yeter ulan, artık isyaan!” diye yeri göğü inletmesi gerekirken, hayır diyor yüreğinin sabır değirmeni. Kapılar kapalıdır diyor, heba edemezsin yüreğinin taşkınlığını faydasız bir çığlığa, yasak diyor… Bu öğütülen bir sızıdır. Etinle, kemiğinle, yaşayan her bir hücrenle hissedeceğin bir sızı… Dinmesi, sabrın vicdanına kalmış, yaman bir sızı…