Soğuk Savaş'ın amansız kavgaları, sistem, sınıf ve kişilerin uzlaşmaz mücadelesi içinde yaşamları savrulup giden üç Türk aydınının öyküsü"...yıllar önce okuduğum, diyelim Larry Collins ile Dominique Lapierre adlı iki Fransız gazetecinin, 50'li yılların ünlü boğa güreşçisi Luis Miguel Dominguin'in masalsı kişiliğinde Franko İspanyasının karakteristik bir kesitinin olağanüstü güzellikte verildiği Yasımı Tutacaksın adlı romanı ile veya Oriana Fallaci adlı bir İtalyan gazetecisinin, Yorgo Panagulis adlı, Albaylar cuntasına karşı tek başına ayaklanmış bir masal kahramanının kişiliğinde Yunanistan'ın 1960'lardaki kesitinin yepyeni bir biçemle ustaca verildiği Bir İnsan adlı romanı ile karşılaştırılabilecek bir belgesel roman bu."
- Demirtaş Ceyhun
"Doğrusunu isterseniz, politikacı-şair, politikacı-yazar, hele milletvekili-şair, milletvekili-yazar tanımlamaları beni hep ürkütmüştür. Ayaküstü manzumeler döşenen uyak avcıları gelir gözümün önüne.Elbette ayrıcalıklar var.Kemal Anadol da o ayrıcalıklardan biri...
Anadol'un romanı son derece dengeli geldi bana. Hem bir roman hem de Fahri Erdinç'in yaşamöyküsünü okuyorsunuz. Belgesel ile kurmacanın sınırları ustaca çizilmiş. Kitabın sonundaki Notlar bölümünde belirtildiğine göre diyalogların çoğu bile belgelerden ya da tanıkların anılarından aktarılmış."
- Ülkü Tamer
Soğuk Savaş'ın amansız kavgaları, sistem, sınıf ve kişilerin uzlaşmaz mücadelesi içinde yaşamları savrulup giden üç Türk aydınının öyküsü"...yıllar önce okuduğum, diyelim Larry Collins ile Dominique Lapierre adlı iki Fransız gazetecinin, 50'li yılların ünlü boğa güreşçisi Luis Miguel Dominguin'in masalsı kişiliğinde Franko İspanyasının karakteristik bir kesitinin olağanüstü güzellikte verildiği Yasımı Tutacaksın adlı romanı ile veya Oriana Fallaci adlı bir İtalyan gazetecisinin, Yorgo Panagulis adlı, Albaylar cuntasına karşı tek başına ayaklanmış bir masal kahramanının kişiliğinde Yunanistan'ın 1960'lardaki kesitinin yepyeni bir biçemle ustaca verildiği Bir İnsan adlı romanı ile karşılaştırılabilecek bir belgesel roman bu."
- Demirtaş Ceyhun
"Doğrusunu isterseniz, politikacı-şair, politikacı-yazar, hele milletvekili-şair, milletvekili-yazar tanımlamaları beni hep ürkütmüştür. Ayaküstü manzumeler döşenen uyak avcıları gelir gözümün önüne.Elbette ayrıcalıklar var.Kemal Anadol da o ayrıcalıklardan biri...
Anadol'un romanı son derece dengeli geldi bana. Hem bir roman hem de Fahri Erdinç'in yaşamöyküsünü okuyorsunuz. Belgesel ile kurmacanın sınırları ustaca çizilmiş. Kitabın sonundaki Notlar bölümünde belirtildiğine göre diyalogların çoğu bile belgelerden ya da tanıkların anılarından aktarılmış."
- Ülkü Tamer