Değişik ülkeler açısından kamu yönetimi ilke ve sorunlarını ele alarak bunları karşılaştırmalı bir analiz çerçevesinde değerlendirme gayretiyle sunulan bu çalışma, bu alandaki bir boşluğu doldurmayı hedef edinmiştir. Karşılaştırmalı Kamu Yönetimi kavramı Türkçe literatüre yeni yeni girmeye başlamıştır. Son dönemlerde değişik üniversitelerde bu adla bir ders okutulmaya başlanmış sadece akademisyenler değil, işin pratiğiyle uğraşanlar da bu konuda bir katkı sağlamak için harekete geçmişlerdir. Kitap kapsamında seçilen ve incelenen ülkeler kamu yönetimindeki son dönem gelişme ve değişmelerini özetler niteliktedir. ABD ve İngiltere'nin kamu yönetimi yazınında ifade ettikleri mana bilinmemektedir. Avustralya ve Hollanda ise hem özellikle ABD ve İngiltere'den öğrenme, onların tecrübelerinden ders çıkarma hem de farklı bir siyasal görüşün de benzer türden reformları uygulamaya koyabileceğinin en önemli örneklerindendir. Polonya'ya gelince; bu ülkenin 1989 öncesi ve sonrası dönemdeki tecrübeleri ve AB yolunda sarf ettiği emek Türkiye'nin Ekim 2005'ten itibaren girdiği müzakere sürecinde önemli ipuçları verecek niteliktedir. Türkiye ile ilgili boyuta baktığımızda; ülkenin bu kadar çok doğal ve beşeri kaynağa sahip olmasına rağmen hala sıkıntılar içinde kıvranması ve bunda kamu yönetiminin de hatırı sayılır şekilde pay sahibi olması, bu alanda bir şeylerin yanlış gittiğine delalet etmektedir. Peki, bu sorunu halleden devletler ne yapmışlar da biz bunu yapamamışız? Kitap aslında bu soruya cevap arama gayreti içindedir.
Değişik ülkeler açısından kamu yönetimi ilke ve sorunlarını ele alarak bunları karşılaştırmalı bir analiz çerçevesinde değerlendirme gayretiyle sunulan bu çalışma, bu alandaki bir boşluğu doldurmayı hedef edinmiştir. Karşılaştırmalı Kamu Yönetimi kavramı Türkçe literatüre yeni yeni girmeye başlamıştır. Son dönemlerde değişik üniversitelerde bu adla bir ders okutulmaya başlanmış sadece akademisyenler değil, işin pratiğiyle uğraşanlar da bu konuda bir katkı sağlamak için harekete geçmişlerdir. Kitap kapsamında seçilen ve incelenen ülkeler kamu yönetimindeki son dönem gelişme ve değişmelerini özetler niteliktedir. ABD ve İngiltere'nin kamu yönetimi yazınında ifade ettikleri mana bilinmemektedir. Avustralya ve Hollanda ise hem özellikle ABD ve İngiltere'den öğrenme, onların tecrübelerinden ders çıkarma hem de farklı bir siyasal görüşün de benzer türden reformları uygulamaya koyabileceğinin en önemli örneklerindendir. Polonya'ya gelince; bu ülkenin 1989 öncesi ve sonrası dönemdeki tecrübeleri ve AB yolunda sarf ettiği emek Türkiye'nin Ekim 2005'ten itibaren girdiği müzakere sürecinde önemli ipuçları verecek niteliktedir. Türkiye ile ilgili boyuta baktığımızda; ülkenin bu kadar çok doğal ve beşeri kaynağa sahip olmasına rağmen hala sıkıntılar içinde kıvranması ve bunda kamu yönetiminin de hatırı sayılır şekilde pay sahibi olması, bu alanda bir şeylerin yanlış gittiğine delalet etmektedir. Peki, bu sorunu halleden devletler ne yapmışlar da biz bunu yapamamışız? Kitap aslında bu soruya cevap arama gayreti içindedir.