Kastamonu Lahikası (Çanta Boy-Ciltli) Risale-i Nur Külliyatından

Stok Kodu:
9799756438328
Boyut:
13.00x20.00
Sayfa Sayısı:
540
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2009
Kapak Türü:
Ciltli
Kağıt Türü:
Şamua
Dili:
Türkçe
%25 indirimli
125,00
93,75
9799756438328
545929
Kastamonu Lahikası (Çanta Boy-Ciltli)
Kastamonu Lahikası (Çanta Boy-Ciltli) Risale-i Nur Külliyatından
93.75


Risale-i Nur, Kur'an ayetlerini mana yönünden açıklamasıyla tefsir ilmi içinde değerlendirilirken; zamanın inanç ve ahlak gibi problemlerini tartışması açısından da kelam ilmi çerçevesinde değerlendirilmektedir. Müellifin kendisi bu iki hususu risalelerinde belirtmiştir.

Risale-i Nur, konuları ele alış tarzı, muhtevasındaki derinliği ve kapsamlılığı birçok kesimin yoğun ilgisini çekmiştir. Bir yandan yurt içinde ve dışında çeşitli halk kesimleri tarafından okunmakta ve diğer yandan hakkında uluslararası sempozyumlar düzenlenmekte ve birçok akademik makale ve tezlere konu olmaktadır.

Mesela bunlar arasında çağdaş düşünürlerden Faslı Prof. Dr. Taha Abdurrahman, Risale-i Nur'un düşünce dünyasında yaptığı büyük devrimden söz ederken, onun diğer yönlerinin yanında bu yönünün de kayda değer olduğuna dikkat çekmektedir:

"Bazı Batılı filozoflar, her şeyin merkezine aklı aldılar ve sadece aklın ürünü olan hususlara itibar ettiler. Hatta bu hususta öyle ileri gittiler ki, İncil ve Kur'an gibi semavi kitapları ve temsil ettikleri dinleri de aklın etrafında dönen diğer eşya arasına katarak, akli sistem içinde onlara bir tanım getirdiler. Yani, tıpkı eski insanların dünyayı sabit sanıp güneşin de onun etrafında döndüğünü tevehhüm ettikleri gibi, aklı sabit kabul ederek semavi kitap ve dinleri onun etrafında gezdirdiler.

"İşte Bediüzzaman, Risale-i Nur'la düşünce dünyasındaki bu gidişatı olması gereken mecraya çevirdi, tıpkı ilim dünyasında Kopernik'in yaptığı gibi. Nasıl ki Kopernik, 'Dünyanın sabit, güneşin onun etrafında döndüğü şeklindeki eski görüşü ortadan kaldırıp; onun yerine, dünyanın hem kendi etrafında, hem güneşin etrafında döndüğünü' ispat etti; Bediüzzaman da Risale-i Nur'la düşünce dünyasında buna benzer bir inkılap gerçekleştirdi: 'İnsanın düşünce dünyası sabit olamaz. Düşünce dünyası hem kendi ekseni etrafında döner, hem de vahiy güneşinin etrafında döner' diyerek insan düşüncesinin olması gereken asıl yerini tespit etmiş, aklı yalnızlık ve karanlıktan kurtararak aydınlatmış ve rahatlatmıştır."

Ayrıca Risale-i Nur, bir Kur'an tefsiri olması itibariyle, aklın yanı sıra, kalb, ruh ve diğer bütün duygulara da hitap etmektedir. Ahlakın bütün boyutlarına ışık tutmakta ve bir çok sosyal probleme çözümler sunmaktadır. Ancak onun bu ve benzeri daha bir çok meziyetini en iyi şekilde anlamanın yolu her halde onu açıp bizatihi okumak ve yaşamakla olur. İşte bu sebeple sizi Kastamonu Lahikası'yla başbaşa bırakıyoruz.


Risale-i Nur, Kur'an ayetlerini mana yönünden açıklamasıyla tefsir ilmi içinde değerlendirilirken; zamanın inanç ve ahlak gibi problemlerini tartışması açısından da kelam ilmi çerçevesinde değerlendirilmektedir. Müellifin kendisi bu iki hususu risalelerinde belirtmiştir.

Risale-i Nur, konuları ele alış tarzı, muhtevasındaki derinliği ve kapsamlılığı birçok kesimin yoğun ilgisini çekmiştir. Bir yandan yurt içinde ve dışında çeşitli halk kesimleri tarafından okunmakta ve diğer yandan hakkında uluslararası sempozyumlar düzenlenmekte ve birçok akademik makale ve tezlere konu olmaktadır.

Mesela bunlar arasında çağdaş düşünürlerden Faslı Prof. Dr. Taha Abdurrahman, Risale-i Nur'un düşünce dünyasında yaptığı büyük devrimden söz ederken, onun diğer yönlerinin yanında bu yönünün de kayda değer olduğuna dikkat çekmektedir:

"Bazı Batılı filozoflar, her şeyin merkezine aklı aldılar ve sadece aklın ürünü olan hususlara itibar ettiler. Hatta bu hususta öyle ileri gittiler ki, İncil ve Kur'an gibi semavi kitapları ve temsil ettikleri dinleri de aklın etrafında dönen diğer eşya arasına katarak, akli sistem içinde onlara bir tanım getirdiler. Yani, tıpkı eski insanların dünyayı sabit sanıp güneşin de onun etrafında döndüğünü tevehhüm ettikleri gibi, aklı sabit kabul ederek semavi kitap ve dinleri onun etrafında gezdirdiler.

"İşte Bediüzzaman, Risale-i Nur'la düşünce dünyasındaki bu gidişatı olması gereken mecraya çevirdi, tıpkı ilim dünyasında Kopernik'in yaptığı gibi. Nasıl ki Kopernik, 'Dünyanın sabit, güneşin onun etrafında döndüğü şeklindeki eski görüşü ortadan kaldırıp; onun yerine, dünyanın hem kendi etrafında, hem güneşin etrafında döndüğünü' ispat etti; Bediüzzaman da Risale-i Nur'la düşünce dünyasında buna benzer bir inkılap gerçekleştirdi: 'İnsanın düşünce dünyası sabit olamaz. Düşünce dünyası hem kendi ekseni etrafında döner, hem de vahiy güneşinin etrafında döner' diyerek insan düşüncesinin olması gereken asıl yerini tespit etmiş, aklı yalnızlık ve karanlıktan kurtararak aydınlatmış ve rahatlatmıştır."

Ayrıca Risale-i Nur, bir Kur'an tefsiri olması itibariyle, aklın yanı sıra, kalb, ruh ve diğer bütün duygulara da hitap etmektedir. Ahlakın bütün boyutlarına ışık tutmakta ve bir çok sosyal probleme çözümler sunmaktadır. Ancak onun bu ve benzeri daha bir çok meziyetini en iyi şekilde anlamanın yolu her halde onu açıp bizatihi okumak ve yaşamakla olur. İşte bu sebeple sizi Kastamonu Lahikası'yla başbaşa bırakıyoruz.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat