Kaybederek de kazanabilirsiniz. Nasıl mı? Bertram gibi...
Sadece sayılarla arası iyi olan sıradan bir muhasebe yardımcısıyken, patronunun teklifiyle Monte Carlo'ya gelen Bertram, planlarının altüst olması üzerine, otel parasını ödeyebilmek için kumar oynamaya başlar. Uzun uğraşlar sonucu, rulet masasında kazanmanın sistemini çözer. Ama bu düğüm çözülürken, henüz yeni evlendiği karısıyla arasındaki ilişki gittikçe içinden çıkılmaz bir ha! almaya başlamıştır...
Rüya gibi bir balayı geçirmeyi beklerken, kendini patronundan intikam alma planları içinde bulan Bertram karısını geri kazanabilecek midir?
Kaybeden Hepsini Alır, yirminci yüzyılın en önemli İngiliz yazarlarının birinden, kaybetmenin yüceliğine dair bir güzelleme...
"Balerin gözüme bir kadından çok, rulet tekerleğinin üzerinde en bilye gibi görünüyordu: Son hareketini yapıp perdenin önünde durduğunda, muzaffer bir edayla benim para yatırdığım rakam olan sıfırın üzerinde durmuş, etrafındaki işler toplanıyor gibiydi - ucuz koltuklardan gelen iki binliklerle locadaki kare şeklindeki fişler karışıyordu adeta.."
Kaybederek de kazanabilirsiniz. Nasıl mı? Bertram gibi...
Sadece sayılarla arası iyi olan sıradan bir muhasebe yardımcısıyken, patronunun teklifiyle Monte Carlo'ya gelen Bertram, planlarının altüst olması üzerine, otel parasını ödeyebilmek için kumar oynamaya başlar. Uzun uğraşlar sonucu, rulet masasında kazanmanın sistemini çözer. Ama bu düğüm çözülürken, henüz yeni evlendiği karısıyla arasındaki ilişki gittikçe içinden çıkılmaz bir ha! almaya başlamıştır...
Rüya gibi bir balayı geçirmeyi beklerken, kendini patronundan intikam alma planları içinde bulan Bertram karısını geri kazanabilecek midir?
Kaybeden Hepsini Alır, yirminci yüzyılın en önemli İngiliz yazarlarının birinden, kaybetmenin yüceliğine dair bir güzelleme...
"Balerin gözüme bir kadından çok, rulet tekerleğinin üzerinde en bilye gibi görünüyordu: Son hareketini yapıp perdenin önünde durduğunda, muzaffer bir edayla benim para yatırdığım rakam olan sıfırın üzerinde durmuş, etrafındaki işler toplanıyor gibiydi - ucuz koltuklardan gelen iki binliklerle locadaki kare şeklindeki fişler karışıyordu adeta.."