"Yalnızlık, müziğin bile seni dinlemesidir" der Özdemir Asaf bir şiirinde. Böyle bir yalnızlık şarkısı içinde roman kahramanımız; duvarlara sayfalara, yollara, kaldırımlara, dağlara, taşlara, ağaçlara, yağmurlara, denize, geceye döküyor içini.
Kayıp Aşklar Mevsimi, Babil'in ince, dokunaklı samimi aşkı çevresinde biçimlenerek, Mezopotamya halklarının belleğinde derin izler bırakmış Zembilfoş'un Tanrısal aşkı aramasına benzer bir trajik mecraya kayıyor. Bu arayışta, insanoğlunun çoktandır yitirdiği sadakat, samimiyet, nefse karşı direnme gibi değerler gün yüzüne çıkıyor.
Rifat Mertoğlu, günümüzde yaşanan bu aşk öyküsü ve Zembilfroş göndermesiyle, Mezopotamya'nın belleğine doğru, aşk ve yalnızlık içinde metinlerarası bir yolculuğa çıkarıyor okuru.
"Yalnızlık, müziğin bile seni dinlemesidir" der Özdemir Asaf bir şiirinde. Böyle bir yalnızlık şarkısı içinde roman kahramanımız; duvarlara sayfalara, yollara, kaldırımlara, dağlara, taşlara, ağaçlara, yağmurlara, denize, geceye döküyor içini.
Kayıp Aşklar Mevsimi, Babil'in ince, dokunaklı samimi aşkı çevresinde biçimlenerek, Mezopotamya halklarının belleğinde derin izler bırakmış Zembilfoş'un Tanrısal aşkı aramasına benzer bir trajik mecraya kayıyor. Bu arayışta, insanoğlunun çoktandır yitirdiği sadakat, samimiyet, nefse karşı direnme gibi değerler gün yüzüne çıkıyor.
Rifat Mertoğlu, günümüzde yaşanan bu aşk öyküsü ve Zembilfroş göndermesiyle, Mezopotamya'nın belleğine doğru, aşk ve yalnızlık içinde metinlerarası bir yolculuğa çıkarıyor okuru.