Üç yüz yıl kadar önce Avrupalılar dünyanın çeşitli bölgelerini sömürgeleştirdikten sonra 1960'lardan itibaren sömürgecilik sistemi çözüldü. Eski sömürgeci efendiler evlerine, anavatanlarına dönmek zorunda kaldılar. Ancak geride kalanlar vardı, hem de artık efendi olarak değil. Sömürgecilik döneminin günahlarını sırtlanan bu topluluklar Seylan'da Hollandalılar, Jamaika'da Almanlar, Haiti'de Polonyalılar, Guadeloup'da Fransızlar olarak karşımıza çıkıyorlar.
İtalyan gazeteci-yazar Riccardo Orizio'nun uzun yıllarını alan gezilerinin ve araştırmalarının sonucunda bu sömürgecilik kalıntılarını yerinde görüp, konuşarak oluşturduğu bu kitap gerçekten son derece ilgi çekici.
Çoğunlukla siyahlar veya renkli derililer arasında kalan eski sömürgeciler beyaz derilerine rağmen değil tam da bu yüzden artık dışlanan, aşağılanan, ezilen konumundalar.
Kaleme aldığı önsözde Ryszard Kapuscinski şöyle diyor:
Bu kitabın büyüleyici yanı, Riccardo Orizio'nun sömürgeciliğin gücüne değil eski serüvencilerin öykülerine yoğunlaşması, pek çoğunda da onların özel yaşamlarının gizli ayrıntılarını ilk kez ortaya çıkartmayı seçmiş ve bunu da başarmış olmasıdır. Bu seçim kitaba güçlü bir insancıllık veriyor. Kayıp beyaz kabileler hala tarihin, gerçekte insanlığın geri kalanı için sonsuza dek kapanmış bir bölümünü yaşıyorlar. Bu yüzdendir ki, Orizio bu bilinmez kahramanlara sevecen bir şekilde yaklaşmasına rağmen, yine de bu kitap sömürgecilik karşıtıdır ve insanlığın bu özel serüveninin bir daha hiçbir zaman yaşanamayacağı gerçeğinin bir anlatımıdır...
Ve nihayet her şeyin ötesinde de, bu kitap olağanüstü bir röportaj. Uzak diyarlara yolculuk yapan ve sömürge dünyasının tamamen yeni bir haritasıyla dönen bir adamın dikkat çekici bir çalışması.
Üç yüz yıl kadar önce Avrupalılar dünyanın çeşitli bölgelerini sömürgeleştirdikten sonra 1960'lardan itibaren sömürgecilik sistemi çözüldü. Eski sömürgeci efendiler evlerine, anavatanlarına dönmek zorunda kaldılar. Ancak geride kalanlar vardı, hem de artık efendi olarak değil. Sömürgecilik döneminin günahlarını sırtlanan bu topluluklar Seylan'da Hollandalılar, Jamaika'da Almanlar, Haiti'de Polonyalılar, Guadeloup'da Fransızlar olarak karşımıza çıkıyorlar.
İtalyan gazeteci-yazar Riccardo Orizio'nun uzun yıllarını alan gezilerinin ve araştırmalarının sonucunda bu sömürgecilik kalıntılarını yerinde görüp, konuşarak oluşturduğu bu kitap gerçekten son derece ilgi çekici.
Çoğunlukla siyahlar veya renkli derililer arasında kalan eski sömürgeciler beyaz derilerine rağmen değil tam da bu yüzden artık dışlanan, aşağılanan, ezilen konumundalar.
Kaleme aldığı önsözde Ryszard Kapuscinski şöyle diyor:
Bu kitabın büyüleyici yanı, Riccardo Orizio'nun sömürgeciliğin gücüne değil eski serüvencilerin öykülerine yoğunlaşması, pek çoğunda da onların özel yaşamlarının gizli ayrıntılarını ilk kez ortaya çıkartmayı seçmiş ve bunu da başarmış olmasıdır. Bu seçim kitaba güçlü bir insancıllık veriyor. Kayıp beyaz kabileler hala tarihin, gerçekte insanlığın geri kalanı için sonsuza dek kapanmış bir bölümünü yaşıyorlar. Bu yüzdendir ki, Orizio bu bilinmez kahramanlara sevecen bir şekilde yaklaşmasına rağmen, yine de bu kitap sömürgecilik karşıtıdır ve insanlığın bu özel serüveninin bir daha hiçbir zaman yaşanamayacağı gerçeğinin bir anlatımıdır...
Ve nihayet her şeyin ötesinde de, bu kitap olağanüstü bir röportaj. Uzak diyarlara yolculuk yapan ve sömürge dünyasının tamamen yeni bir haritasıyla dönen bir adamın dikkat çekici bir çalışması.