Eskiden bilim adamları Pasifik Okyanusu'nun ortasında Mu gibi devasa bir kıtanın var olduğu fikrine oldukça kuşkuyla yaklaşıyorlardı. ancak, bugüne dek yapılan araştırmalar sonucunda böyle bir kıtanın varlığını kanıtlayan verilere ulaşıldı.
İnsanlığın ana yurdu olan Mu, günümüzde 25.000 yış kadar önce uygarlığın beşiği olan bir ülkeydi.
Yaklaşık 12.000 yıl önce Pasifiğin sularına gömülmüş olan bu büyük kıta, Albay James Churchward'ın hayat boyu süren araştırmalarıyla gündeme gelmiştir. Hint tapınaklarının mahzenlerinden Avustralya'ya , Sİbirya'dan Güneş Denizleri'ne kadar pek çok ülkeyi gezen Churchward, 1868'de İngiliz Ordusu subayı olarak Hindistan'da görev yaparken bir tapınak rahibiyle yakın dost olmuş ve ondan yüzyıllardır tapınak mahzenlerinde yatan çok eski tabletlerin nasıl tercüme edileceğini öğrenmiştir. Bu tabletler bizim uygarlığımızdan önce, çok muazzam bir uygarlığın doğduğunu, geliştiğini ve yok olduğunu söylemektedir. Bu Mu kıtasıdır.
Eskiden bilim adamları Pasifik Okyanusu'nun ortasında Mu gibi devasa bir kıtanın var olduğu fikrine oldukça kuşkuyla yaklaşıyorlardı. ancak, bugüne dek yapılan araştırmalar sonucunda böyle bir kıtanın varlığını kanıtlayan verilere ulaşıldı.
İnsanlığın ana yurdu olan Mu, günümüzde 25.000 yış kadar önce uygarlığın beşiği olan bir ülkeydi.
Yaklaşık 12.000 yıl önce Pasifiğin sularına gömülmüş olan bu büyük kıta, Albay James Churchward'ın hayat boyu süren araştırmalarıyla gündeme gelmiştir. Hint tapınaklarının mahzenlerinden Avustralya'ya , Sİbirya'dan Güneş Denizleri'ne kadar pek çok ülkeyi gezen Churchward, 1868'de İngiliz Ordusu subayı olarak Hindistan'da görev yaparken bir tapınak rahibiyle yakın dost olmuş ve ondan yüzyıllardır tapınak mahzenlerinde yatan çok eski tabletlerin nasıl tercüme edileceğini öğrenmiştir. Bu tabletler bizim uygarlığımızdan önce, çok muazzam bir uygarlığın doğduğunu, geliştiğini ve yok olduğunu söylemektedir. Bu Mu kıtasıdır.