Türkolojinin çalışma sahası Türkiye ile sınırlı değildir ve bu bilim dalı, yeryüzündeki bütün Türkleri, aralarında hiçbirini asıl ve merkez kabul etmeksizin araştırmasıyla bilinegelmiştir; böyle de olmalıdır.
Türk Dünyasının siyasi ve kültürel geleceğinde önemli ölçüde söz sahibi olanağını düşündüğümüz Kazaklar ve Kazak Türklerinin kullandığı bu lehçe, Türkiye'de önceleri genel Türkoloji çalışmaları içerisinde araştırıldı, Sovyetler Birliğinin dağılmasıyla da ülkemizde "Çağdaş Türk Lehçeleri ve Edebiyatları" adlı yeni bir saha içerisinde karşımıza çıktı. Bu tarihten sonra, kazak Türkçesi pek çok teze konu edildi; böylece bu konuyla ilgili çalışmalar yeni bir yön ve hız kazanmış oldu.
Türkolojinin çalışma sahası Türkiye ile sınırlı değildir ve bu bilim dalı, yeryüzündeki bütün Türkleri, aralarında hiçbirini asıl ve merkez kabul etmeksizin araştırmasıyla bilinegelmiştir; böyle de olmalıdır.
Türk Dünyasının siyasi ve kültürel geleceğinde önemli ölçüde söz sahibi olanağını düşündüğümüz Kazaklar ve Kazak Türklerinin kullandığı bu lehçe, Türkiye'de önceleri genel Türkoloji çalışmaları içerisinde araştırıldı, Sovyetler Birliğinin dağılmasıyla da ülkemizde "Çağdaş Türk Lehçeleri ve Edebiyatları" adlı yeni bir saha içerisinde karşımıza çıktı. Bu tarihten sonra, kazak Türkçesi pek çok teze konu edildi; böylece bu konuyla ilgili çalışmalar yeni bir yön ve hız kazanmış oldu.