Hicri takvimde “zemheri” yani “karakış” olarak adlandırılan dönem için kullanılan yılın ilk ayı “ocak”, Türkçeleştirilen üç ay adından biri: Ekim, aralık ve ocak. Eski Türkçe bir kelime olan ocak kelimesinin kökünde, artık tanınmayacak hale gelen “od” kelimesi var. Hani yakacak “odun”un, mercekte ışığın toplandığı nokta “odak”ın, dumanı üstünde “otağ”ın, ocağı tüten “oda”nın da içinde rastladığımız, “ateş” anlamındaki “od” kelimesi. “Od” ve onu bir alete dönüştüren “-çak” ekinden oluşan eski Türkçe “otçak” kelimesi, evrile evrile günümüzdeki “ocak” halini alıyor.
“Sen gidince...
güneşli günlerde camlardan geceler sızdı sensiz odalarıma”
-İlhan Aydın
Hicri takvimde “zemheri” yani “karakış” olarak adlandırılan dönem için kullanılan yılın ilk ayı “ocak”, Türkçeleştirilen üç ay adından biri: Ekim, aralık ve ocak. Eski Türkçe bir kelime olan ocak kelimesinin kökünde, artık tanınmayacak hale gelen “od” kelimesi var. Hani yakacak “odun”un, mercekte ışığın toplandığı nokta “odak”ın, dumanı üstünde “otağ”ın, ocağı tüten “oda”nın da içinde rastladığımız, “ateş” anlamındaki “od” kelimesi. “Od” ve onu bir alete dönüştüren “-çak” ekinden oluşan eski Türkçe “otçak” kelimesi, evrile evrile günümüzdeki “ocak” halini alıyor.
“Sen gidince...
güneşli günlerde camlardan geceler sızdı sensiz odalarıma”
-İlhan Aydın