Elif Şafak'ın öyküleri, mitolojinin, masalın ve tarihin içeriğinin, halkın günlük yaşamı içindeki özdeşliği üzerine kurulmuştur. Bu büyülü bileşim, daha ilk adımda, öykülerin adında kendini duyurur: Mezopotamya Sarısı, Yedi Damla Diyar-ı Bikr, Topal Kartallara Tarihsiz Avcılar...
Denilebilir ki bu öyküler, olup bitenin henüz bu anlama ve anlatma biçimlerinden birine girmeden önceki hallerini, hareketin bütün canlılığını ve karmaşasını henüz üzerlerinde taşıdıkları o ilk anı yakalama heyecanıdır. Nesnenin henüz imgesini salıvermediği, herbirinin diğeri yerine, aynı gerçekliği aynı etkiyle kalabalığın içinde dolaştırdığı o ilk an...
Elif Şafak'ın öyküleri, mitolojinin, masalın ve tarihin içeriğinin, halkın günlük yaşamı içindeki özdeşliği üzerine kurulmuştur. Bu büyülü bileşim, daha ilk adımda, öykülerin adında kendini duyurur: Mezopotamya Sarısı, Yedi Damla Diyar-ı Bikr, Topal Kartallara Tarihsiz Avcılar...
Denilebilir ki bu öyküler, olup bitenin henüz bu anlama ve anlatma biçimlerinden birine girmeden önceki hallerini, hareketin bütün canlılığını ve karmaşasını henüz üzerlerinde taşıdıkları o ilk anı yakalama heyecanıdır. Nesnenin henüz imgesini salıvermediği, herbirinin diğeri yerine, aynı gerçekliği aynı etkiyle kalabalığın içinde dolaştırdığı o ilk an...