Kemal Yılmaz Kitaplığı (3 Kitap) Ben Bir Yalan Uydurdum - Fidanların Büyütülmediği Mevsim - İstanbullu Elefteria (2. Baskı)

Stok Kodu:
2789788621161
Boyut:
13.50x21.00
Sayfa Sayısı:
588
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2020-12
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
78,00
2789788621161
717235
Kemal Yılmaz Kitaplığı (3 Kitap)
Kemal Yılmaz Kitaplığı (3 Kitap) Ben Bir Yalan Uydurdum - Fidanların Büyütülmediği Mevsim - İstanbullu Elefteria (2. Baskı)
78.00

Kemal Yılmaz Kitaplığı – Yeni İnsan Yayınevi
Çarpıcı öykü ve romanlarıyla adından sıkça söz ettiren Kemal imzalı kitaplardan oluşan “Kemal Yılmaz Kitaplığı”nda üç farklı eser yer alıyor.
Kemal Yılmaz'ın hikâyeyi, okurların zihninde ustalıkla canlandırdığına bir gazetecilik örgüsü içerisinde tanıklık ettiğimiz “Ben Bir Yalan Uydurdum”; ‘80 döneminin sancılı günleri, bunalım dolu insanları ve korkunun hüküm sürdüğü İstanbul sokaklarının gerçekçi bir dille anlatıldığı “Fidanların Büyütülmediği Mevsim” ve 6-7 Eylül Olayları öncesinde başlayan bir aşkın romanı “İstanbullu Elefteria”.
Ben Bir Yalan Uydurdum
“Gazeteye başladığından beri sadece yerini bildiği ama hiç içeri girmediği odaya neden çağırılmış olabilirdi? Belki uzun zamandır beklediği terfi gerçekleşecekti. Dosyayı yanımda götüreyim mi diye bir an tereddüt geçirirken, şefin hemen gel dediğini hatırladı. Demek dosya ile alakalı bir durum olamazdı. O zaman tahmin edemeyeceği bir başka neden vardı. Ceketini ve saçlarını düzeltti masanın üzerindeki cep telefonunu alarak sessize aldı ve genel yayın yönetmeninin bir üst kattaki odasına doğru yürümeye başladı.”
Kemal Yılmaz'ın, Yeni İnsan Yayınevi'nden üçüncü romanı gazeteci kahramanımızın üst kata çağrılması ile başlıyor. Peki neresi burası? Hangi ülkedeyiz? Hangi gazetede çalışıyor kahramanımız? Romanın gücü, okurun zihninde kurgunun canlanması ile mümkün oluyor. Kemal Yılmaz her zaman yaptığı gibi, kalemini öyle ustaca kullanıyor ki okurken hepimiz nerede, hangi gazetede ve ne zaman tüm bunların yaşandığını bir çırpıda anlıyoruz.
İlk romanı İtalyanca'ya çevrilen ve İtalyan okurlarla da buluşan Kemal Yılmaz, yazarlık kariyerini emin adımlarla tırmanıyor. Okurlarından büyük övgü alan, romanlarında her zaman olaylar zincirinin yanına kendine dert ettiği bir memleket meselesini de ekleyip, onu ince ince işlemekten büyük zevk alan, esas itibarıyla zevk alarak yazdığı için de okura aynı zevki tattırmayı gayet iyi başaran Kemal Yılmaz, yine sizi etkileyecek müthiş bir romanla edebiyat dünyasına yeni romanını sunuyor.

Fidanların Büyütülmediği Mevsim
1980 askeri darbesinin hemen sonrasındaki fırtınalı günler… Gözaltılar, ihbarlar, ev baskınları, korkunun her eve sindiği karanlık geceler. Tırnovalı Ailesi bu çalkantılı günlerde bir kabusun içine düşer. Oğulları Mehmet kaybolmuştur ve kimse nerede olduğunu bilmez. Çaresizce oğlunun peşine düşen baba İstanbul'u dört dönecek, bir yandan daralan zamana bir yandan da zalimliğe karşı mücadele edecektir.
80'lerin İstanbul sokakları nostalji yüklü. Bir babanın hikayesi mücadele dolu. Bir oğlun yaşamı ızdırap içinde. Bir annenin feryadı yürek parçalayıcı ve bir dostun vefası ilham verici.
80'lerin Türkiye'sinde herkes kurban. Tankların paletleri insan bedenlerini ezip sürüklerken, umut, vefa, feryat ve dayanışma sesleri sessiz ve derinden İstanbul'u inletiyor.
Baba olmak ne demek? Oğlunu aramak, tüm engellere karşın yorulmamak ve bırakmamak ne demek? Baba olmak fidanların büyütülmediği mevsimlerde bile ayakta kalmak demek.
‘‘Sadece beş dakika… Beş dakika dediğiniz bir ömrü bambaşka yerlere götürür. Beş dakika erken ya da beş dakika geç… O beş dakika bütün bir yaşam olur unutulmayan. Keşkeler, hep o beş dakikaların içine sığar.''

İstanbullu Elefteria
İstanbullu Elefteria 6-7 Eylül olayları öncesinde başlamış bir aşk hikayesidir. Bu aşk yaşanan olayların sayfalarını kapatmasıyla sona ermemiştir.
Gerçek aşklar biter mi? Birileri bu aşkların peşine düşerse, mekanları, şarkıları, eski dostları ve eski İstanbul'u, bütün tanıkları bulursa, bitmez! Çok az insan, dillere destan olacak, nesilden nesile anlatılacak kadar büyük aşklar yaşar. İstanbul gibi, üzerinden çağların ve birbirinden farklı milletlerin geçtiği bir şehirde bu imkânsız aşklar daha derin yaşanır. Boğaziçisi, tepelerinden dolunayın izlendiği kırları, bahçelerinden bin bir çiçeğin toplandığı koruları ile adeta âşık olunmak için yaratılmış bu efsane şehir, onları bir araya getiren bir cennet gibi aşıkları kucağında saklar.
Bir Rum ile bir Türk birbirini severse ne olur? Hele bunlar lale devri çocuklarıysa… Bu insanlar yaşayıp gidenler arasında, bakan değil görebilen ve hissedebilen bir derinliğe sahiplerse… Elefteria kıskandıracak sevgisiyle, engin insanlık yüreğiyle o kadar çok şey öğretiyor ki!
Kemal Yılmaz, şimdiye kadar edebiyat severleri öyküleriyle çok etkiledi. İstanbullu Elefteria ile kaleminin gücünü bir kez daha gösteriyor.

Kemal Yılmaz Kitaplığı – Yeni İnsan Yayınevi
Çarpıcı öykü ve romanlarıyla adından sıkça söz ettiren Kemal imzalı kitaplardan oluşan “Kemal Yılmaz Kitaplığı”nda üç farklı eser yer alıyor.
Kemal Yılmaz'ın hikâyeyi, okurların zihninde ustalıkla canlandırdığına bir gazetecilik örgüsü içerisinde tanıklık ettiğimiz “Ben Bir Yalan Uydurdum”; ‘80 döneminin sancılı günleri, bunalım dolu insanları ve korkunun hüküm sürdüğü İstanbul sokaklarının gerçekçi bir dille anlatıldığı “Fidanların Büyütülmediği Mevsim” ve 6-7 Eylül Olayları öncesinde başlayan bir aşkın romanı “İstanbullu Elefteria”.
Ben Bir Yalan Uydurdum
“Gazeteye başladığından beri sadece yerini bildiği ama hiç içeri girmediği odaya neden çağırılmış olabilirdi? Belki uzun zamandır beklediği terfi gerçekleşecekti. Dosyayı yanımda götüreyim mi diye bir an tereddüt geçirirken, şefin hemen gel dediğini hatırladı. Demek dosya ile alakalı bir durum olamazdı. O zaman tahmin edemeyeceği bir başka neden vardı. Ceketini ve saçlarını düzeltti masanın üzerindeki cep telefonunu alarak sessize aldı ve genel yayın yönetmeninin bir üst kattaki odasına doğru yürümeye başladı.”
Kemal Yılmaz'ın, Yeni İnsan Yayınevi'nden üçüncü romanı gazeteci kahramanımızın üst kata çağrılması ile başlıyor. Peki neresi burası? Hangi ülkedeyiz? Hangi gazetede çalışıyor kahramanımız? Romanın gücü, okurun zihninde kurgunun canlanması ile mümkün oluyor. Kemal Yılmaz her zaman yaptığı gibi, kalemini öyle ustaca kullanıyor ki okurken hepimiz nerede, hangi gazetede ve ne zaman tüm bunların yaşandığını bir çırpıda anlıyoruz.
İlk romanı İtalyanca'ya çevrilen ve İtalyan okurlarla da buluşan Kemal Yılmaz, yazarlık kariyerini emin adımlarla tırmanıyor. Okurlarından büyük övgü alan, romanlarında her zaman olaylar zincirinin yanına kendine dert ettiği bir memleket meselesini de ekleyip, onu ince ince işlemekten büyük zevk alan, esas itibarıyla zevk alarak yazdığı için de okura aynı zevki tattırmayı gayet iyi başaran Kemal Yılmaz, yine sizi etkileyecek müthiş bir romanla edebiyat dünyasına yeni romanını sunuyor.

Fidanların Büyütülmediği Mevsim
1980 askeri darbesinin hemen sonrasındaki fırtınalı günler… Gözaltılar, ihbarlar, ev baskınları, korkunun her eve sindiği karanlık geceler. Tırnovalı Ailesi bu çalkantılı günlerde bir kabusun içine düşer. Oğulları Mehmet kaybolmuştur ve kimse nerede olduğunu bilmez. Çaresizce oğlunun peşine düşen baba İstanbul'u dört dönecek, bir yandan daralan zamana bir yandan da zalimliğe karşı mücadele edecektir.
80'lerin İstanbul sokakları nostalji yüklü. Bir babanın hikayesi mücadele dolu. Bir oğlun yaşamı ızdırap içinde. Bir annenin feryadı yürek parçalayıcı ve bir dostun vefası ilham verici.
80'lerin Türkiye'sinde herkes kurban. Tankların paletleri insan bedenlerini ezip sürüklerken, umut, vefa, feryat ve dayanışma sesleri sessiz ve derinden İstanbul'u inletiyor.
Baba olmak ne demek? Oğlunu aramak, tüm engellere karşın yorulmamak ve bırakmamak ne demek? Baba olmak fidanların büyütülmediği mevsimlerde bile ayakta kalmak demek.
‘‘Sadece beş dakika… Beş dakika dediğiniz bir ömrü bambaşka yerlere götürür. Beş dakika erken ya da beş dakika geç… O beş dakika bütün bir yaşam olur unutulmayan. Keşkeler, hep o beş dakikaların içine sığar.''

İstanbullu Elefteria
İstanbullu Elefteria 6-7 Eylül olayları öncesinde başlamış bir aşk hikayesidir. Bu aşk yaşanan olayların sayfalarını kapatmasıyla sona ermemiştir.
Gerçek aşklar biter mi? Birileri bu aşkların peşine düşerse, mekanları, şarkıları, eski dostları ve eski İstanbul'u, bütün tanıkları bulursa, bitmez! Çok az insan, dillere destan olacak, nesilden nesile anlatılacak kadar büyük aşklar yaşar. İstanbul gibi, üzerinden çağların ve birbirinden farklı milletlerin geçtiği bir şehirde bu imkânsız aşklar daha derin yaşanır. Boğaziçisi, tepelerinden dolunayın izlendiği kırları, bahçelerinden bin bir çiçeğin toplandığı koruları ile adeta âşık olunmak için yaratılmış bu efsane şehir, onları bir araya getiren bir cennet gibi aşıkları kucağında saklar.
Bir Rum ile bir Türk birbirini severse ne olur? Hele bunlar lale devri çocuklarıysa… Bu insanlar yaşayıp gidenler arasında, bakan değil görebilen ve hissedebilen bir derinliğe sahiplerse… Elefteria kıskandıracak sevgisiyle, engin insanlık yüreğiyle o kadar çok şey öğretiyor ki!
Kemal Yılmaz, şimdiye kadar edebiyat severleri öyküleriyle çok etkiledi. İstanbullu Elefteria ile kaleminin gücünü bir kez daha gösteriyor.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat