Biri Türk diğeri Ermeni iki dostun hikâyesini anlatan bu kitap, 19. yüzyıl başlarında küçük bir Balkan kasabası olan Rusçuk'ta yaşamış iki Osmanlı tebaasının hayatlarından günümüze kalan izleri sürmeye çalışıyor. Bu hikayenin kahramanları, önce Rusçuk ayanı Tirsiniklioğlu İsmail Ağa'nın, ardından da Alemdar Mustafa Paşa'nın iki sadık bendesi olan Köse Ahmed Efendi ve Manuk Bey'dir. Bu iki şahsiyet, hamileri sayesinde, bir kolu Balkan eşrafına; diğer bir kolu Osmanlı merkezi bürokrasisi ve Rus devlet ricaline kadar uzanan bir ilişkiler ağı kurmuşlardı. Osmanlı merkez bürokratlarıyla da yolları kesişmiş olan Köse Ahmed Efendi ve Manuk Mirzayan, bir dönem payitahta da gelerek hem uluslararası politikayı hem de iç politikayı yönlendirebilecek kadar güç kazanmışlardı. Son yıllarda III. Selim, IV. Mustafa ve II. Mahmud'un saltanat yılları Osmanlı tarihinde en çok çalışılan dönemler arasındadır. Bu dönemlerde ortaya çıkan ademi merkeziyetçilik akımı, uluslararası sorunlar, ciddi toprak kayıpları ve yeni filizlenen modernleşme çabalarıyla oluşan değişim ve dönüşüm hareketleriyle bunların geç Osmanlı ve erken cumhuriyet tarihine etkileri bu ilgi artışının en önemli nedenleridir. Bu çalışmalarla, birlikte dönemin her yönüyle incelendiği önemli bir akademik literatür oluşmaya başlamıştır. Bu amaca yönelik olarak sorulan büyük sorular, büyük sorunlar ve bunlara getirilmeye çalışılan büyük cevaplar ise bazen küçük dünyaları göz ardı etmemize sebep oluyor. Amaç, biraz da tarihin karanlığında unutulmaya yüz tutmuş insan hikayelerine dokunabilmektir. Aysel (Danacı) Yıldız, Sabancı Üniversitesi mezunu bağımsız bir tarihçidir. Şimdiye kadar iki kitabı yayınlanmıştır: Asiler ve Gaziler; Kabakçı Mustafa İsyanı, (İstanbul: Kitap Yayınevi, 2007) ve Crisis and Rebellion in the Ottoman Empire: The Downfall of a Sultan in the Age of Revolution (IB Tauris: 2017)
Biri Türk diğeri Ermeni iki dostun hikâyesini anlatan bu kitap, 19. yüzyıl başlarında küçük bir Balkan kasabası olan Rusçuk'ta yaşamış iki Osmanlı tebaasının hayatlarından günümüze kalan izleri sürmeye çalışıyor. Bu hikayenin kahramanları, önce Rusçuk ayanı Tirsiniklioğlu İsmail Ağa'nın, ardından da Alemdar Mustafa Paşa'nın iki sadık bendesi olan Köse Ahmed Efendi ve Manuk Bey'dir. Bu iki şahsiyet, hamileri sayesinde, bir kolu Balkan eşrafına; diğer bir kolu Osmanlı merkezi bürokrasisi ve Rus devlet ricaline kadar uzanan bir ilişkiler ağı kurmuşlardı. Osmanlı merkez bürokratlarıyla da yolları kesişmiş olan Köse Ahmed Efendi ve Manuk Mirzayan, bir dönem payitahta da gelerek hem uluslararası politikayı hem de iç politikayı yönlendirebilecek kadar güç kazanmışlardı. Son yıllarda III. Selim, IV. Mustafa ve II. Mahmud'un saltanat yılları Osmanlı tarihinde en çok çalışılan dönemler arasındadır. Bu dönemlerde ortaya çıkan ademi merkeziyetçilik akımı, uluslararası sorunlar, ciddi toprak kayıpları ve yeni filizlenen modernleşme çabalarıyla oluşan değişim ve dönüşüm hareketleriyle bunların geç Osmanlı ve erken cumhuriyet tarihine etkileri bu ilgi artışının en önemli nedenleridir. Bu çalışmalarla, birlikte dönemin her yönüyle incelendiği önemli bir akademik literatür oluşmaya başlamıştır. Bu amaca yönelik olarak sorulan büyük sorular, büyük sorunlar ve bunlara getirilmeye çalışılan büyük cevaplar ise bazen küçük dünyaları göz ardı etmemize sebep oluyor. Amaç, biraz da tarihin karanlığında unutulmaya yüz tutmuş insan hikayelerine dokunabilmektir. Aysel (Danacı) Yıldız, Sabancı Üniversitesi mezunu bağımsız bir tarihçidir. Şimdiye kadar iki kitabı yayınlanmıştır: Asiler ve Gaziler; Kabakçı Mustafa İsyanı, (İstanbul: Kitap Yayınevi, 2007) ve Crisis and Rebellion in the Ottoman Empire: The Downfall of a Sultan in the Age of Revolution (IB Tauris: 2017)