Ne çok hatalı yaşamışız. Bir sabaha uyanış, bu kitap içindeki bir sayfaya yöneliş ve dün olan; akşam gibi karanlık olsa da, bir önceki sayfada aydınlığı ile birdir. Nasıl ki bu sabah, bir kıyıdan başka bir kıyıya geçiş değil ise ve sadece yeryüzünün rengini değiştirip dönüşümüyse, işte şu an ki haleti ruhiyemiz de dün denilen sayfanın üzerine konan bir biliştir. Şimdi dünü temizleyip arındırma vakti. O hâlâ, bugünkü gönül sayfamıza temas hâlinde ve eti kemiği ondan, rengi ona dönüktür. Dün hata edilmiş ise, bugün o hatalı ürünü yeniden çizme vaktidir. Önce kendinle ve peşinden âlem ile muhabbet vakti. Çünkü aslolan vakit, o kitabın sayfalarla bölümlere ayrıldığı sanısında olduğumuz bu andır.
Özetle, dün kırılan kolun, bugün kaynaşma anıdır. Böylece tüm kırık dökük gönül sayfaları kendi kendini yenileyen hücrelere dönüşür. Bu da yeni anlayıştaki üstün insanın, yokluktan vara, Kendi'nden kendine gelişidir. Bir kıyıdan bir başka kıyıya doğum değil ama en derinlerde her kıyıların, bir-biriyle hem hâl olduğu, coşku ve aşk sularıyla birleşip birleşip yeni yaratımlara uzanan beden avatarında çevirdiği sayfadır.
Şimdi aşka sevgi, sevgiye saygı duyma ve tüm kırıklıkların hücresel tedavi vakti. Önce gönül kırıklıkları manevi tedavi atmosferine alınır ve o kalple tüm maddi ve manevi hücrelere temiz kan pompalayarak bütün uzuv ve karşı kıyılar, yeryüzü ve gökyüzü taze şekline getirilir. Bütün bunlar bir sayfayı çevirirken yapılır ki, ona da kalbi selim ile biiznillah gelinir. Allah, her şeyin rabbi olması özelliğiyle, her şeyden ve her şeye, her gözden tenezzül etmiştir. Belki de budur Rahman'ın arşa istiva etmesi.
Ne çok hatalı yaşamışız. Bir sabaha uyanış, bu kitap içindeki bir sayfaya yöneliş ve dün olan; akşam gibi karanlık olsa da, bir önceki sayfada aydınlığı ile birdir. Nasıl ki bu sabah, bir kıyıdan başka bir kıyıya geçiş değil ise ve sadece yeryüzünün rengini değiştirip dönüşümüyse, işte şu an ki haleti ruhiyemiz de dün denilen sayfanın üzerine konan bir biliştir. Şimdi dünü temizleyip arındırma vakti. O hâlâ, bugünkü gönül sayfamıza temas hâlinde ve eti kemiği ondan, rengi ona dönüktür. Dün hata edilmiş ise, bugün o hatalı ürünü yeniden çizme vaktidir. Önce kendinle ve peşinden âlem ile muhabbet vakti. Çünkü aslolan vakit, o kitabın sayfalarla bölümlere ayrıldığı sanısında olduğumuz bu andır.
Özetle, dün kırılan kolun, bugün kaynaşma anıdır. Böylece tüm kırık dökük gönül sayfaları kendi kendini yenileyen hücrelere dönüşür. Bu da yeni anlayıştaki üstün insanın, yokluktan vara, Kendi'nden kendine gelişidir. Bir kıyıdan bir başka kıyıya doğum değil ama en derinlerde her kıyıların, bir-biriyle hem hâl olduğu, coşku ve aşk sularıyla birleşip birleşip yeni yaratımlara uzanan beden avatarında çevirdiği sayfadır.
Şimdi aşka sevgi, sevgiye saygı duyma ve tüm kırıklıkların hücresel tedavi vakti. Önce gönül kırıklıkları manevi tedavi atmosferine alınır ve o kalple tüm maddi ve manevi hücrelere temiz kan pompalayarak bütün uzuv ve karşı kıyılar, yeryüzü ve gökyüzü taze şekline getirilir. Bütün bunlar bir sayfayı çevirirken yapılır ki, ona da kalbi selim ile biiznillah gelinir. Allah, her şeyin rabbi olması özelliğiyle, her şeyden ve her şeye, her gözden tenezzül etmiştir. Belki de budur Rahman'ın arşa istiva etmesi.