Yüzüne bakmadı bile, bakamadı. Bir yanda kocası, bir yandaysa tanımadığı bir canavar; bakamadı işte...
− Dışarı çıkabilir miyim lütfen?
− Hayır, lütfen gitme. Önce konuşalım, beni anla… Seni seviyorum ve senden çocuğumun olması kadar istediğim bir şey yok. Sen, istemediğini kararlı söyleyince kendimi kaybettim, lütfen bağışla... İstemeden oldu... Lütfen...
Kendini bitkin hissetti, anladı ki harala gürele olmadan bu kapıdan çıkamayacak, didişemedi doğrusu… Odasına doğru yürümeye çalışırken sözler ağzından dökülüverdi…
− Hz. Ömer dört şeyin geri dönüşü yoktur der: söylenen söz, atılan ok, geçmiş hayat, kaçırılmış fırsat. İçinde sana göre olanı var mı?
Yüzüne bakmadı bile, bakamadı. Bir yanda kocası, bir yandaysa tanımadığı bir canavar; bakamadı işte...
− Dışarı çıkabilir miyim lütfen?
− Hayır, lütfen gitme. Önce konuşalım, beni anla… Seni seviyorum ve senden çocuğumun olması kadar istediğim bir şey yok. Sen, istemediğini kararlı söyleyince kendimi kaybettim, lütfen bağışla... İstemeden oldu... Lütfen...
Kendini bitkin hissetti, anladı ki harala gürele olmadan bu kapıdan çıkamayacak, didişemedi doğrusu… Odasına doğru yürümeye çalışırken sözler ağzından dökülüverdi…
− Hz. Ömer dört şeyin geri dönüşü yoktur der: söylenen söz, atılan ok, geçmiş hayat, kaçırılmış fırsat. İçinde sana göre olanı var mı?